borçlusu ile istihkak iddia eden 3.şahıs aynı iş kolunda ticari faaliyette bulunduklarını dolayısıyla aralarında organik bağın bulunduğunu, istihkak iddia edilen 3.kişi şirketin borcun doğum tarihinden sonra kurulduğunu, istihkak iddia edilen 3.kişi şirketin Ticaret Sicilindeki adresi ile haciz adresinin birbirinden farklı olduğunu, 3.kişi şirketin kuruluşunda ortağın yaşı itibariyle bu şirketi kurması hayatın olağan akışına ters olduğunu, istihkak iddia eden 3.kişi şirket vekilince fatura sunulduğunu ancak yazılı menkullerin mahcuzlarla aynı olmadığı ayrıca ayırt edici özelliklerinin de yazılı olmadığını, borçlular ile 3.kişi şirket arasında organik bağın olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulü ile 26/12/2022 tarihli haczin İİK'nın 97.maddesine göre yapılmasına ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinde" Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. İstinaf incelemesi talep edilen olayda icra müdürlüğü kararının alacaklı tarafça dosyada işlem yapılan az yukarıda belirtilen tarihlerde öğrenilmesinden itibaren yedi günlük süre içinde şikayet konusu yapılmadığı görülmekle talebin süre yönünden reddi gerekir. Açıklanan gerekçe ile sonucu itibari ile doğru mahkeme kararına karşı davacının yaptığı istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İİK'nın 96 ve devamı maddesine göre, borçlu tarafından 3. kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nın 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. 3.Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nın 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nın 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. 4....
Mahkemece toplanan delillere göre: “25.08.2011 günlü hacizde hazır bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, İcra Müdürlüğü tarafından haczin İİK’nun 99. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına ve dava açması konusunda da alacaklı tarafa 7 günlük süre verildiği, buna yönelik şikâyetin 7 günlük yasal hak düşürücü süreden sonra yapıldığı" gerekçesi ile şikâyet başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, şikayet eden alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 24.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan delillere göre: “25.08.2011 günlü hacizde hazır bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğu, İcra Müdürlüğü tarafından haczin İİK’nun 99. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına ve dava açması konusunda da alacaklı tarafa 7 günlük süre verildiği, buna yönelik şikâyetin 7 günlük yasal hak düşürücü süreden sonra yapıldığı" gerekçesi ile şikâyet başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, şikayet eden alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 24.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı (alacaklı), şikayet başvurusunda icra memurunun taraf gösterilmesi gerektiğini, 7 günlük yasal sürede başvurunun yapılmadığını, takip borçlusunun icra takibinden sonra kötü niyetli olarak araç satışını yaptığını” belirtilerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre; “dava konusu aracın ... tarafından ...’e vekaleten ...’e satıldığı, satın alan şahsın ... adına dava açma yetkisinin bulunmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık üçüncü kişi tarafından İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açılan “istihkak” davası niteliğindedir....
davası niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulması, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir....
Mahkemece toplanan delillere göre; “dava konusu aracın 22.12.2008 tarihinde yakalanarak bağlandığı, davacının bu tarihte hacizden haberdar olduğu, davacının yakalama nedenini bilmediği ve haczi 06.01.2009’da öğrendiği şeklindeki iddiasının hayatın olağan akışına uymadığı, davanın 7 günlük yasal süresi içinde açılmadığı” gerekçesi ile süresinde yapılmayan istihkak iddiasının reddine karar verilmiş;hüküm, davacı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir. Dava üçüncü kişi tarafından İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açılan “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle haczi öğrenme tarihine göre istihkak iddiasının 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde yapılmadığının anlaşılması karşısında, davacı (üçüncü kişi) ......
Mahkemece istihkak davasına konu hususların şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildikten sonra karar dairemizin 08.04.2010 gün ve 2009/8748-2010/3203 sayılı ilamıyla takipte taraf olmayan 3. kişinin başvurusunun istihkak davası niteliğinde olduğu, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı 3. kişi şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu, şirket kurucularının kısmen aynı kişilerden oluştuğu, aralarında muvazaalı ilişki bulunduğu, aynı işyerinde faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlük nedeniyle iptali isteminin takibin taraflarına ait olduğu davacının şikayet hakkı olmadığı, istihkak davasının ise dava konusu talimat dosyasından yapılış bir haciz bulunmadığından bahisle her iki istem yönünden de davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....