Her ne kadar İİK'nun 170/4. maddesine göre imzaya itirazın kabulü halinde alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi için talep şartı aranmaz ise de; İİK'nun 168/4. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde imzaya itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçluya 26.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı itiraz dilekçesinde tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 07.03.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, böylece İİK'nun 168/4. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir....
Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir. Ticaret Sicil Memurluğu'nun 02.08.2011 tarihli yazı cevabında da, ... Ltd. Şti.'nin kaydı bulunmadığı bildirildiğine göre, takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen şirketin, itiraz eden şirket olduğu, anılan yanlışlığın kaşedeki sembolik harflerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde istemin husumetten reddi isabetsizdir....
Mahkemece yapılan yargılamaya göre, davanın takip konusu çekteki imzaya itiraz olduğu, imzaya itiraz davalarına bakmakla görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olup davacı taraf, takip ve davaya konu edilen çekteki imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda davacının imza inkarına dayalı iddiası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 170. maddesi uygulanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2001 KARAR NO : 2023/1571 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRIKKALE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2021/43 ESAS - 2022/198 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafça müvekkili T1 T3 aleyhine Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2021/837 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, ayrıca T3 yönünden de alacak talebinde bulunulmuşsa da tek başına bu isimle ticari işletme veya adi ortaklık dahi bulunmadığını beyanla imzaya itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile icra takibinin iptalini, lehlerine...
Davalı vekili tarafından, davacının imzaya itiraz etmekle birlikte borcu ödediğinden borca itiraz ettiğini beyan etmesi nedeniyle borcun zımni olarak kabul edildiği, mahkemece talebin dışına çıkılarak imza incelemesi yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de mahkemece yapılan yargılamada 08/11/2018 tarihli duruşmada dava dilekçesindeki çelişkinin giderilmesi amacıyla davacı beyanlarının alındığı ve davacı tarafından senet altındaki imzaya açıkça itiraz ettiğini, alacaklı tarafa herhangi bir ödeme yapmadığını beyan etmekle çelişkinin giderilerek davanın imzaya itiraz olduğunun anlaşıldığı, ayrıca dava dilekçesindeki ifadelerde borcun kabulüne yönelik bir açıklama olmadığı dolayısıyla imza incelemesi yapılmasına engel olmayacağından (Yargıtay 12.HD.nin 2011/28246 esas, 2012/13134 karar sayılı ilamı) davalı vekilinin anılan yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; imzaya itiraz konulu İcra Hukuk Mahkemelerince görülen davalarda yargılamanın yenilenmesinin mümkün olduğunu belirterek Hatay İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/40 esas – 2022/157 karar sayılı 10.03.2022 tarihli, davalı aleyhine açılan imzaya itiraz davasının süreden reddine ilişkin kararı hakkında 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 375. ve 380. maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini, davalarının kabulü ile Hatay İcra Dairesi'nin yetkisizliğine karar verilerek icra dosyasının talep halinde yetkili icra dairesi olan İskenderun İcra Dairesi’ne gönderilmesine, Hatay İcra Dairesi'nin 2022 / 1243 esas sayılı takip dosyasında takibe konu bonoda keşideci imzasının müvekkili T1’a ait olmaması sebebiyle takibe konu bonoda müvekkiline atfen atılan imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli davalının asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını...
Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takibe konu çekler altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı gibi alacaklı tarafa bir borçları olmadığından davanın kabulü ile takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu çekin ciranta yoluyla kendilerine teslim edildiğini, çekin sahte olduğuna dair bir şikayet olmadığını, borçlunun kötüniyet tazminatı talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... İcra Müdürlüğü'nün 2019/1462 E. sayılı takip dosyası üzerinden ... vekilince 25/03/2019 tarihinde takip borçlusu ... ve ......