İtiraz ise İ.İ.K.'nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Borçlu vekili tarafından somut olayda imzaya ve çek vasfına itiraz edilmiştir.Kural olarak İhtiyati haciz kararı borç ikrarı niteliğinde olan bankaya ibraz edilen ve"keşideci imzası tutmadığından işlem yapılamadı."şerhi yazılan çeke dayalı verilmiş olup, itiraz eden borçlunun itirazı çekteki imzaya itiraz mahiyetindedir. İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir....
Çünkü bu maddede incelenebilecek itiraz sebepleri; a)İtfa, b)İmhal, c)Zamanaşımı ve d)İmzaya itiraz olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. Senette sahtecilik iddiasını inceleme görevi genel yetkili mahkemelere aittir. İmza itirazı da borca itirazdır. Yasa koyucu imza itirazının inceleme şeklini ayrıntılı olarak İİK.'nun 170.maddesinde düzenlediği halde sahtecilik itirazının incelenme şeklini İİK.'nda düzenlememiştir. Yasa koyucunun böyle bir iradesi olsa idi sahtecilik itirazının incelenme şeklini de belirlerdi. Takip hukukunda düzenlenmeyen bir konuda yorum yolu ile görevli olunduğunu söylemek Anayasa'ya,İİK.'nuna ve İçtihadı birleştirme kararına açıkça aykırılık oluşturmaktadır....
İTİRAZ Muteriz borçlu takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını, sahte imza ile sahte bono düzenlendiğini, menfi tespit davası açtığını, lehtarı hiç bir şekilde tanımadığını, lehtar ve alacaklıya hiç bir borcu bulunmadığını, borcun tamamına, faize, tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın usulüne uygun yapılmadığını, muğlak ifadeler ile itirazın imzaya itiraz sonucunu doğurmayacağını, imzanın borçluya aidiyeti hususunda şüphe olmadığını, kambiyo senetlerinin mücerretliği gereği ayrıca bir borç ilişkisinin varlığına gerek olmadığını belirterek davanın reddi ile borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/210 KARAR NO : 2023/966 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2022/5 ESAS 2022/394 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça Tokat İcra Müdürlüğü'nün 2021/13439 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, karşı tarafın menfi tespit davasında verdiği cevap dilekçesi içeriği mahkemece resen incelenerek takibe konu çekin kambiyo vasfında olmadığı tespitinin yapılması halinde takibin iptaline karar verilmesini, ayrıca senet üzerindeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını beyanla takibe ve imzaya itiraz ettiklerini, mevcut icra takibinin iptali ile durdurulmasına ve takip konusu meblağın %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama masrafları ve ücreti...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/06/2019 NUMARASI : 2017/1290 ESAS - 2019/464 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu nedenle müvekkilinin takipten 01/12/2017 tarihinde haberdar olduğunu, takibe konu senetteki imzanın da müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını beyan ederek ödeme emri tebliğ tarihinin 01/12/2017 olarak tespitine, takibin iptaline, tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2020 NUMARASI : 2019/370 ESAS, 2020/107 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul 28.icra müdürlüğünün 2018/11652 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ileri sürerek şikayet ve imzaya itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibe konu senedin davacı tarafından 2018 yılında imzalanmak suretiyle müvekkiline verildiğini, daha sonra davacının söz konusu senedin zorla imzalatıldığı iddiasıyla müvekkili alacaklı hakkında Menderes Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet başvurusunda bulunduğunu, yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, imzanın davacıya ait olduğunu, bu nedenle davanın reddine, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Menderes İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının imzaya itirazının reddine karar verilmiştir....
Sayılı takip dosyasından tanzim edilen 26.02.2016 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alarak bedelin tamamının ödenmesine karar verilen şikayet olunan takibinin henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle, şikayet olunanın geçerli bir haczinin bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, aynı mahkemenin 2008/1484 Esas sayılı dosyasında 17.05.2011 tarihli karar ile şikayet dışı borçlu tarafından yapılan imzaya, borca ve takibe itirazın reddedildiği ve icra mahkemesi kararların icrası için kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İcra mahkemesi şikayetin incelenmesi sırasında keşif ve bilirkişi incelemesine veya tanık dinlenmesine karar verilirse delil avansı istemeli, süresinde delil ikamesi avansı yatırılmazsa, avansı yatırılmayan delil dışındaki delillere göre şikayet konusunda bir karar verilmelidir. Somut olayda şikayetçi, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, takibe dayanak bonoda kendisine atfen atılı bulunan imzaya icra mahkemesinde itiraz etmiştir. Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca imza itirazı dava olmayıp, İcra ve İflas Hukukuna özgü bir konun yolu olduğundan, gider avansının yatmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi usule uygun değildir. Mahkemece işin L.B....
Davacı/borçlular vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı senet üzerindeki imzaya açık itirazlarına rağmen mahkemece imza inceylemesi yapılmadan hüküm tesisinin hatalı olduğunu, dava dilekçemizde senet üzerindeki T1 atfen atılan imzaya ve iki müvekkilin mirasbırakanı Necdet USTA'ya atfen atılan imzaya itiraz ettiklerini, mahkemece yanlış gerekçe ile İİK 68/1 uyarınca kredi sözleşmelerindeki imzaya itiraz edilemeyeceğine hükmedildiğini, ancak takibin kambiyo takibi olduğunu ve dayanağının bono olduğunu, bono üzerindeki imzaya itiraz etmişken yanlış gerekçe ile imza incelemesinin yapılmadığını, müvekkillerinin şirketin yetkilisi olmadığını, yalnızca aval veren sıfatı ile sorumlu olduklarını, bu nedenle asıl borçlu şirket tarafından yapılan ödemelere ilişkin ellerinde yazılı belge olmasının mümkün olmadığını, bu sebeple davalı bankaya yapılan ödemelerin celbi ve banka defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasını talep ettiklerini, bu delillerinin karşılanmadığını, belirterek kararın...