Şikayet dilekçesi incelendiğinde, başvuru ilamda hükmedilen vekalet ücretinin tamamının takip alacaklısı tarafından takibe konamayacağına ilişkin olup, bu hali ile şikayet ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. HGK’nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğu takdirde süreye tabi değildir. Bu durumda Mahkemece borçlunun şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK' nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki ilama aykırılık iddiası nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayet eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYETŞikayet eden borçlu vekili şikayet dilekçesinde, İstanbul 1. Vergi Mahkemesi'nin 25.12.2020 tarih 2020/1433 Esas 2020/2807 sayılı kararı ile hüküm altına alınan yargılama gideri ve vekalet ücreti için İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2021/7869 Esas sayılı dosyası ile asıl alacak için İstanbul 13....
Borçlu vekilinin, ... tarihli İcra Müdürlüğü işleminin dayanak ilama aykırı olduğu yönündeki şikayeti, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun ... sayılı kararı). O halde, Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir Kabule göre de; borçlu vekilinin şikayet dilekçesinin 14. bendinde açıkça ... tarihli memur işlemini şikayet ettiğini açıkladığı ve şikayetin 7 günlük yasal süre dolmadan ... tarihinde yapıldığı nazara alındığında Mahkeme'nin yasal şikayet süresi geçtiği yönündeki gerekçesi de doğru değildir....
Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12-1002 E). Borçlunun şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Bu nedenle somut olayda ilama aykırı olarak faiz talep edildiğine dair süresiz şikayet hali söz konusudur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/29 Esas sayılı dosyasında ilama aykırılık şikayetleri bulunmamasına ve bu konuda inceleme yapılmamasına karşılık, bu dosyada ilama aykırılık şikayetlerinin süresiz şikayet yoluyla ileri sürülmesi mümkün olduğu halde, icra emrinde ve kapak hesabında işletilen %20 faiz oranının ilama aykırılığı hakkında inceleme yapmadığını, ilk açılan dava ile bu davanın konularının farklı olması nedeniyle derdestlik oluşturmadığını, alacaklı, fazla faiz oranı üzerinden talepte bulunduğundan icra emrinin iptali gerekirken ilama aykırı düzenlenen icra emri ve bu icra emrindeki talepler dikkate alınarak yapılan kapak hesabının belirlenip düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 16. maddesinde, Kanun'un hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet edilebileceği düzenlemesi mevcuttur. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca, icra dairesinin kanuna aykırı işlemi için öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, şikayet başvurusunda bulunulması halinde, Mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılır. Aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda şikayetin konusu, muhtıra ile istenen icra avukatlık ücretine ilişkin olup, ilama aykırılık olarak nitelendirilemeyeceğinden şikayet süresi muhtıranın tebliğinden itibaren yedi gündür. Muhtıra borçlu vekiline, 18.05.2015'te tebliğ edildiği halde, yedi günlük süre geçtikten sonra, şikayet başvurusunda bulunulmuştur....
Haklarında icra takibi başlatılan ilam davalısı borçlulardan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin, ilama aykırılık nedeniyle 25.09.2014 tarihinde, şikayet başvurusu yaptıktan sonra dosya borcunun diğer borçlu..... tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Bu halde dahi ilerde kendisine rücu edilebilecek miktarın tespiti için şikayetin görülüp sonuçlandırılmasında şikayet edenin hukuki yararı vardır. Mahkemece şikayet doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken istemin reddi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''şikayet eden mükerrer takip ve ilama aykırılık şikayetinde bulunmuşsa da mükererrer takip şikayetine konu olan İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2021/7869 Esas sayılı takip dosyasından alacaklının 20/04/2021 tarihinde feregat ettiği, ayrıca ilama aykırılık iddiası yönünden ise takip dayanağı olan ilamda 138,20 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği, dar yetkili icra mahkemesinin hüküm fıkrası ile bağlı olduğu, hükmü değiştirme yetkisinin bulunmadığı gözetildiğinde şikayet eden isteminde haksız bulunmuştur. Bu nedenle şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davanın ilama aykırılık nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine dair şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. “…İlamlı icraya başvurma hakkı, ilam veya ilam niteliğindeki belge lehine olan, ilama veya ilam niteliğindeki belgeye göre alacaklı olan kişiye (ilam alacaklısına) aittir…İlamlı icrada borçlu, ilam (veya ilam niteliğinde belge) aleyhine olan, yani ilama göre ‘borçlu’ durumunda olan kişidir (taraftır)…” “Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilir… İlama aykırı takip ve infaz işlemlerine yönelik şikayet süresizdir…” (KURU, B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabi, 2013, 2. Baskı, s: 904 vd.)...