Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim somut olayda gözlendiği gibi, devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddi doğru değildir. Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talepli şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut olayda da alacağın niteliği itibarıyla zamanaşımı süresi on yıl olup ödeme emrinin 17/03/2004 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin haciz talep etmesi üzerine esas icra müdürlüğü tarafından talimat yazıldığı ve talimat icra dairesinin 22.10.2005 tarihinde borçlunun menkul mallarının haczi için işlem yaptığı, şikayet tarihi 18/06/2015 olup on yıllık sürenin geçmediği ve zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/53 esas (yeni dosya no 2015/679 esas) sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, mahkemenin takibin durdurulması için teminat yatırılmasına karar verdiğini, menfi tespit davasının 08/11/2018 tarihinde reddedildiğini, dosyanın Yargıtay'da olduğunu, davacıların icranın geri bırakılması ve gerekli teminatın yatırılacağı beyanı ile kararı temyiz ettiklerini, İİK 33/3 maddesi gereğince icranın geri bırakılması için teminat gösterilmesi gerektiğini, geçen süre içinde icra dosyasında işlemiş faiz miktarının anapara miktarını aştığın, icranın geri bırakılması için güncel hesap üzerinden teminat takdiri gerektiğini, menfi tespit davası konusu 3 icra dosyası için teminat miktarlarının belirlenmesi için icra dairelerine başvurduklarını, ancak İstanbul 13....

      CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; sair beyanları yanında, mahkeme kararlarının idare için bağlayıcı olduğunu, mülkiyet hakkının korunması gerektiğini, icranın hangi hallerde geri bırakılacağının açık olduğunu, şikayet dilekçesindeki hususların bu kapsamda olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 33'üncü maddesinin 1, 2 ve 4'üncü fıkralarına göre ancak itfa, ihmal ve zamanaşımı nedenlerine dayalı olarak icra mahkemesinden icranın geri bırakılması istenebileceği, borçlunun başvurusunun itfa, imhal ve zamanaşımı nedenlerine dayalı olmadığı ayrıca sayılan belgelerden de sunulmadığı, icra mahkemesinin dar yetkili olduğu, icranın geri bırakılması talebi halinde ancak İİK'nın 33 maddesi uyarınca inceleme yapabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunduklarını, icranın geri bırakılması talebinin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen bir hükmün tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İcra Hukuk Mahkemesince icra dosyasının bir yıl işlemsiz bırakılması ve yenilenmemesi nedeniyle 16.04.2010 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken zamanaşımı itirazının kabulü ile davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2007/10313 Esas sayılı dosyasında zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile davalı yönünden icra takibinin devamına, ... .......

          Şikayet dilekçesinin incelenmesinden, şikayetçi üçüncü kişinin icranın geri bırakılması kararının verilmiş olması dışında, ayrıca haciz konulan taşınmazların kendisine ait olduğu gerekçesiyle de hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ancak mahkemece şikayetçinin bu yöndeki şikayetinin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, taşınmazların haciz anında muris adına kayıtlı olduğu hususu dikkate alınarak şikayetçinin hacizli taşınmazlara ilişkin mülkiyet iddiası, şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu mahkeme kararları (vasiyetin açılması, alacak ve tenkis davaları ile vasiyetin tenfizi ve tapuya tescil davası sonucu verilen) getirtilerek, bu husustaki diğer delilleri sorularak göstereceği belge ve kayıtlar celbedilerek hep birlikte değerlendirilmeli ve haciz tarihi itibariyle taşınmazların şikayetçiye ait olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

            Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, icranın geri bırakılması isteminin süre aşımından reddine, takibin iptali isteminin reddine, memur muamelesine yönelik şikayetin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan; HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, icranın geri bırakılması isteminin süre aşımından reddine, takibin iptali isteminin reddine, memur muamelesine yönelik şikayetin reddine, davacı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

            İcra Hukuk Mahkemesinin 21/05/2019 tarih, 2019/355 E. - 2019/488 K. sayılı kararının ihale tarihinde istinaf incelemesinde olup olmadığı tespit edilerek, ilgili dosyaya ilişkin olarak talebin ve istinaf konusunun takibin iptaline yönelik şikayet mi yoksa icranın geri bırakılması talebi mi olduğu değerlendirilip, şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi hakkında oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu husus hiç değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....

              GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair karar verilmesi üzerine haciz suretiyle yapılan tahsilatların alacaklıya ödenmemesi talebinin müdürlük tarafından reddi kararının, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde, davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun zamanaşımı itirazı üzerine merci tarafından icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce kararın doğru bulunduğu ancak gerekçenin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve icranın geri bırakılmasına dair yeniden karar verildiği, Dairemizin kararının temyiz edildiği, eldeki şikayet tarihi ve ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle de kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır....

              reddine karar verildiği ancak borçlunun dosyaya icranın geri bırakılması kararı alınması için yatırdığı teminatın alacaklıya ödenmesi işlemine karşı şikayeti yönünde olumlu yada olumsuz karar verilmediği görülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu