"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İcranın geri bırakılması” başlıklı 33/1. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2011 gün, 2011/972-2011/1190 sayılı kararına göre, icra takibinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile TTK’nun 726., İİK’nun 71/2., 33/a maddeleri gereğince verilmiş icranın geri bırakılması kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 33/a maddesinde: İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından Bakırköy 11....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlular ...ve ...’ün ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/ 503 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istedikleri, dosyanın ihale tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; henüz ödeme emri hakkında kesinleşmiş bir karar verilmediğini, borçlu adına kayıtlı taşınmazın satış işlemlerinin yürütülmesinin ve satışa çıkarılmasının usule aykırı olduğunu, şikayet kanun yolu başvurusunun halen derdest olup, birbiriyle hukuki irtibat halinde olan birden fazla taşınmazın ayrı takiplerle satışı yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu, icranın geri bırakılması kararı verilmesinin bu olayda aranmayacağını, henüz icra emrinin kesinleşmemiş olmasının tek başına ihaleye çıkılamaması için yeterli olduğunu, İİK madde 364/3 ile ulaşmak istediği amacın sadece istinaf incelemesinin beklenilmesini sağlamak olmayıp, kastedilenin şikayet yada itiraz hakkında verilen karar kesinleşmeden satışın yapılmaması yönünde olduğunu, haksız bir icra takibine maruz kalmış olan müvekkillerinin bir de icranın geri bırakılması kararı için teminat yatırmalarının zorunlu olmaması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını...
nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanunun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle icranın geri bırakılması talebi, Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. Bu nedenle inceleme yapılırken aynı Kanunun 18. maddesi hükümlerinin gözönüne alınması gerekir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir. Buna göre şikayetinde yasal hasım alacaklı olduğundan karşı taraf olarak alacaklının gösterilmesi zorunludur. Somut olayda, takip alacaklısı ...'ün, Kahramanmaraş 3.Noterliği'nin 21/08/2015 tarih 15599 yevmiye nolu alacağın devri sözleşmesi ile takip dosyasındaki alacağını tüm ferileri ile birlikte ... isimli kişiye temlik ettiği görülmektedir....
ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Maddede belirtilen herhangi bir belgeye dayanmadığı gibi İİK 36. maddesi gereğince icranın geri bırakılması talebi konusunda karar v erme yetkisinin mahkememizde olmadığı, bu haliyle borçlunun icranın geri bırakılması talebinin şartları bulunmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla; takip dayanağı Mahkeme kararının istinaf incelemesinde olduğunu ve henüz dönmediğinden bahisle, takibin dosyanın istinaf mahkemesinden dönüşüne kadar durdurulmasına, icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, davacının takibe dayanak karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 16.04.2011 keşide tarihli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, sair şikayet ve itirazları ile birlikte, takibin kesinleşmesinden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığını ileri sürerek zamanaşımının oluştuğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takip ilama dayalı olup, borçlu vekili İİK.nun 33/2.maddesine dayalı itfa itirazında bulunmuş, icra mahkemesince borçlunun icranın geri bırakılması talebi reddedilmiş ve karar borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 33/3.maddesine göre; “İcra mahkemesi geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak temyiz süresi içinde alacağı karşılayacak nakit veya mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartıyla temyiz yoluna gidebilir. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine temyiz süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.”...