Dikili İcra Müdürlüğü'nün 2014/760 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlular aleyhine Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.09.2014 tarihli, 2014/117 D.İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alındığı, 01.10.2014 tarihinde borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödemem emrinin davacı borçluya 10.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14.10.2104 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, borçlu şirketin 15.02.2021 tarihinde UYAP sistemi üzerinden sunduğu dilekçe ile süresinde itirazın iptali yahut kaldırılması davası açılmadığı gerekçesiyle ilamsız icra takibinin düşürülmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 16.02.2021 tarihinde talebi incelemeye yetkili mercin icra mahkemesi olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, bu işleme karşı şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır....
İlk derece Mahkemesi; borçluya ödeme emrinin 27.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 01.02.2021 tarihinde yasal 7 günlük süre içerisinde verdiği itiraz dilekçesinde yapılan işlemlerin usulsüz olması nedeniyle rehin hakkına itirazını ve borca itirazını bildirdiği ve takibin durduğu, bu durumda alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali kararı getirmedikçe hakkında takibe devam olunmayacağından ve rehin hakkına ilişkin itirazlar alacaklının bu başvurusu sırasında tartışılacağından, ayrıca İcra Mahkemesinden defter tutma ve hapis hakkı işleminin iptalini istemekte hukuki yararı bulunmadığı, ancak borçlunun başvurusu borca itiraz mahiyetinde olmayıp, hapis hakkının hangi mallar üzerinde uygulanabileceğine yönelik icra memur işlemine yönelik olduğu, dolayısıyla davacının başvurusu İİK 16. maddesi uyarınca şikayet başvurusundan ibaret olup, davacı, icra memurluğunca T.B.K. 336/1 maddesinde yer alan “Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira...
İtiraz dilekçesinin icra kâtibinin imzasına 02.08.2013 tarihinde teslim edildiği zimmet defterindeki kayıtla sabittir. Bu kayıt, belediyenin tek taraflı imzasını taşıyan bir kayıt olmayıp, aksine icra kâtibinin imzasını taşıdığına göre, icra müdürlüğünce borçluya verilen bir belge niteliğindedir. İcra müdürlüğünün dilekçeyi daha ileri tarihte taraması ve havale etmesinin sonucu borçluya yüklenemez. İİK 62/son maddesi, “itiraz hâlinde borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir” hükmünü haiz olup, zimmet defterindeki, şikâyete konu borca itiraz dilekçesinin icra kâtibine 02.08.2013 de teslim edildiğine dair kayıt bedava ve pulsuz belge niteliğindedir....
Uyap üzerinden yapılan kontrolde davacı asil Askın Ünal'ın 29.06.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasını okuduğu yine davacı vekili tarafından 30.06.2022 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunularak bu tarihte borca itiraz edildiği görülmüştür. İzmir BAM 12....
İcra Müdürlüğünün 2020/22620 Esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal döndüğü, dava dışı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının ikmalen döndüğü, her iki borçlunun ortak vekili tarafından borca itiraz edildiği, icra dairesince 07/12/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Davacı - alacaklı vekili tarafından 28/12/2020 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe verilerek tebligatı bila ikmal dönen davacı borçlu T3 ödeme emri tebligatı gönderilmesinin istenildiği, aynı tarihli memurluk kararı ile talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Davalı borçlu T3 vekili aracılığıyla icra müdürlüğüne başvurarak borca itiraz etmiş ise de, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....
nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu, ödeme emri 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 06.04.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır....
yönelik iddiaları borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir....
işlemlerinin iptaline ve takibin durdurulmasına" talebi ile icra takibine itiraz etmiş ise de hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle davacının gecikmiş itiraz talebi sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak mahkememizce kabul görmüş bu yönde bir inceleme yapılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürünün takiple birlikte konulan yakalama şerhinin borca itiraz üzerine takibin durmasından sonra kaldırılmasına ve aracın borçlu müvekkiline teslimine dair işleme karşı şikayet kanun yoluna ilişkin olduğunu, Yargıtayın bu uygulamalarında sadece borca itiraz etmenin ve rehin hakkına itiraz etmemenin bu yolu açacağından bahsettiğini, icra dosyasında mevcut ve müvekkili tarafından verilen borca itiraz dilekçesinde sadece borca değil rehin sözleşmesi kurulmadığına ilişkin de itirazda bulunulduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; takibin rehinin paraya çevrilmesine dair ilamsız takip yolu ile yapıldığı borçlunun itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür. Uyuşmazlık takibin kesinleşmeden satış hazırlıklarına başlanıp başlanmayacağı hususunda toplanmaktadır. 2004 sayılı İİK'nın paraya çevirme usulü başlıklı 150/g maddesinde: "(Ek: 18/2/1965- 538/72 md.; Değişik 9/11/1988- 3494/24 md.)...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2021/10942 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 45.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmış olup, davacıya ödeme emri 08/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. 15/11/2021 tarihinde açılan dava yasal sürededir. Takip konusu 07/02/2020 düzenleme, 01/05/2020 ödeme tarihli 45.000,00 TL meblağlı, düzenleyeni davacı borçlu, lehdarı takip alacaklısı davalı olan senet bono vasfındadır. Açılan davada takibe konu senedin kurucu unsurlarının sonradan doldurulduğu iddiası ile borca itiraz edilmiştir. Senedin sonradan doldurulduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olup bu nedenle davalı vekilinin dava türünün hatalı nitelendirildiği iddiası yerinde değildir....