İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2021/139ESAS- 2021/70 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, aleyhlerine yapılan ilamsız icra takibinde yasal süresi içerisinde itirazlarını dosyaya sunduklarını, yalnız icra müdürlüğünce haksız bir şekilde takibin kesinleştirilerek müvekkile taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek bu kez de Gaziosmanpaşa 6. İcra Dairesi 2020/57079 Esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, bu dosyada da yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini, Gaziosmanpaşa icra müdürlüğünceki dosyada borçlunun malvarlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmelerine rağmen icra müdürlüğünün kendilerince konulmuş herhangi bir haciz bulunmadığından taleplerinin reddine karar verildiğini beyanla taleplerinin reddine dair müdürlük işleminin kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nce, İİK.nun 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğduğu izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emrine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 8. maddesi gereğince ödeme emrine itiraz tarihinin iş bu itirazın icra tutanağına geçirildiği tarih olmasının kanun gereği olduğunu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiğini, zira ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceğini, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış icra memur muamelesine şikayete ilişkindir....
Uyuşmazlık, alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığına yöneliktir. Davacı/borçlunun, İstanbul 29. İcra Dairesi'nin 2021/1394 esas sayılı dosyasında takip borçlusu olduğu, kendisine bu dosyadan ödeme emri gönderildiği ve borçlu vekilinin UYAP üzerinden doğru dosyayı seçerek borca itiraz dilekçesini ve vekaletnamesini yasal 7 günlük süre içerisinde doğru icra müdürlüğüne gönderdiği, iradesinin bu takip dosyasına yönelik itirazda bulunmak olduğu tereddütsüzdür. Bu durumda borca itiraz dilekçesi içeriğinde icra müdürlüğünün ve dosya numarasının maddi hata sonucu yanlış yazılması, süresinde UYAP üzerinden doğru dosyaya yapılan itirazın geçersiz olması sonucunu doğurmaz. Kaldı ki Dairemizce, borca itiraz dilekçesine maddi hata sonucu yazılan İstanbul 13....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/90 ESAS 2021/365 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/260672 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibin varlığından müvekkilinin 10/02/2021 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde her ne kadar daimi çalışana teslim edilmiş olsa da tebligatın neden şirket yetkililerine yapılamadığının açıkça yazılmadığını, şirket yetkilisinin söz konusu adreste bulun bulunmadığının sorulmadığını, Tebligat Kanunun amir hükümlerine aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olmakla geçerli olmadığını...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03.11.2022 NUMARASI : 2022/228- 2022/345 E.K. DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine açılmış olan Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/682 Esas sayılı takibine yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacıya ait olan araç üzerine takip nedeniyle konulmuş olan yakalama şerhinin de kaldırılmasını talep ettiklerini, ancak icra müdürlüğünce haksız ve hukuka aykırı olarak talebin 13.06.2022 tarihli tensip kararıyla reddedildiğini, bu nedenle tensip kararının iptali ile araçlar üzerindeki tüm yakalama şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 30/12/2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamesinin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31/12/2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, bu sebeple davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan, davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10/01/2022 tarihinde açtığından yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının kabulüne, Biga İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, davacı-borçlu açısından İstanbul İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun tespitine dair karar verilmiştir....
İcra Hukuk Hukuk Mahkemesi ise, "davacı tarafça icra memur muamelesi şikayet edilmediğinden sözkonusu uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görevi kapsamında olduğu" gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Somut olayda davacı, davalı bankanın Adana Şubesinden kredi kullandığını, kredi ile birlikte müvekkilinden 750,00.-TL tahsis ücreti adı altında kesinti yapıldığını, müvekkilinden yapılan kesintilerin hukukî dayanağının bulunmaması nedeniyle ... İlçesi Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına başvurduğunu, hakem heyeti başkanlığınca talebin kabulüne karar verildiğini, bu nedenle, davalı banka aleyhine Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2014/9610 Esas sayılı dosyası ile ilâmsız takiplerde ödeme emri ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin davalı bankaya tebliğ edildiğini, davalı bankanın da borca itiraz ettiğini ileri sürerek, bankanın itirazın da haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Öte yandan; açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Bu nedenle ilk derece mahkemesinin icra takip dosyasının kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığına yönelik kararı yerinde değildir....