Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 03/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerektiği, davacı tarafından sunulan belge fotokopisinde herhangi bir havalenin bulunmadığı, icra dosyasında dava dışı borçlu Hakan Dalkıran'ın borca itiraz dilekçesi bulunduğu, 18/05/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, 23/06/2021 tarihli icra müdürlüğü kararıyla davacının icra dosyasında borca itiraz dilekçesi bulunmadığından davacı yönünden takibin...

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2019/112 ESAS 2019/258 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/112 Esas 2019/258 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu (ipotekli taşınmaz maliki) vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 8....

Menfi tespit davasında, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz süresini kaçıran borçlunun, öğrenmeden itibaren borca itiraz ederek memur muamelesini şikayet yolu ile icra mahkemesine müracaat ederek tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, aynı süre içerisinde ayrıca menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini genel mahkemeden talep edebilir. Borçlunun, memur muamelesini şikayet hakkının bulunmuş olması, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı şeklinde değerlendirilemez. Bu durumda davacının dava tarihinde hukuki yararı bulunduğundan, dava sırasında icra mahkemesi tarafından memur muamelesini şikayet yolu ile ödeme emri tarihinin düzeltilmesi nedeniyle süresinde icra takibine itirazın olduğundan bahisle icra takibinin durmasına karar verilse dahi dava, taraflar arasında borç ilişkisinin olmadığına yönelik genel mahkemede açılan bir dava olduğundan davanın açılması sırasında var olan hukuki yarar, takibin durması ile sona ermez....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/573 Esas sayılı dosyası üzerinden memur muamelesini şikayet ettiğini, Mahkemece tebligatın usulsüz olduğuna ve borçlunun öğrenme tarihinin 06.09.2021 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, taraflarınca 06.12.2021 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe sunarak "borçlunun 06.09.2021 tarihli dilekçesinin, borca itiraz dilekçesinin yasada düzenlenen şekil şartlarını taşımadığı, diğer bir ifadeyle usulüne uygun bir itiraz dilekçesinin var olmadığının" belirtildiğini ancak icra müdürlüğünce bu talebin reddedildiğini, borçlu tarafından takip dosyasına ibraz edilen dilekçede borçluya ait yurt içinde bir adresin bildirilmediği, borca itirazla birlikte borçlu tarafından yurt içinde bir adres bildirilmediğinden ve davacının öğrenme tarihi itibariyle yaptığı itirazın geçersiz olduğundan takibin devamına karar verilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle şikayetin kabulüne, İcra Müdürlüğünün 06.12.2021 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/287 ESAS, 2020/666 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından T4 Şti.'ne izafeten davalı T4 San. T4 aleyhine icra takibi başlatıldığını, Nosa Denizciliğin icra takibine kendi nam ve hesabına itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün asıl borçlu adına itiraz var gibi takibi durdurduğunu, takibin TTK 105. Maddesi uyarınca başlatıldığını, kendi adına itiraz eden acentenin itirazının geçersiz olduğunu, ödeme emrine asıl borçlu yönünden itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, 28/06/2019 tarihinde borçlu T4 Şti.'...

    GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde, borca itiraz ile takip dayanağı çekin icra memurluğunda bulunmadığına yönelik şikayete ilişkindir. Takip dosyasının tetkiki ile; alacaklısının T3 Şti., borçlusunun davacı şirket olduğu, 22.000,00- TL bedelli çeke istinaden takip başlatıldığı, ödeme icra emrinin borçluya 30/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borca itiraz ile şikayet yoluna süresi içerisinde başvurulduğu görülmektedir. Yerel mahkemece tensip 11 no'lu ara kararı gereğince davacı vekiline 250- TL'lik delil avansını yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilince gerekli delil avansı yatırılmamış olduğundan davacının bedel değişikliği kapsamında çekte kendi parafının yer almadığı iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. HMK.nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayet ve ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2021/11930 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine 112.706,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçlulara 27/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz....

    Zira yapılan itiraz borca itiraz olup, İİK’nun 169. maddesi kapsamında değerlendirildiğinden alacaklının hasım olarak eklenmesi yerinde olup" gerekçeleriyle borca itirazın kabulü ile; Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2022/13108 Esas sayılı (eski Trabzon 2 İcra Müdürlüğü'nün 2008/6341 Esas sayılı) dosyasının davacı/borçlu T1 yönünden durdurulmasına, talep doğrultusunda davacı/borçlu lehine asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takibe konu bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bononun tahrifat öncesi hali ile bono niteliğinde bulunmadığı şeklindeki iddiası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir. Takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez....

    UYAP Entegrasyonu