WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.'' hükmü yer almaktadır. -//- Şikayete konu edilen temerrüt faizi alacağı ve BSMV alacağı yönünden icra emrinin iptali talep edilmiş, İcra Mahkemesince de temerrüt faizi ve BSMV alacağı istenemeyeceği kabul edilmiştir. Bu durumda İİK'nun 17. maddesi gereğince bu kalem alacaklar çıkarılmak suretiyle icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken icra emrinin tümden iptali doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    İcra Müdürlüğünün 2017/23002 sayılı dosyasında davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihinin 01/03/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Mahkemenin usulsüz tebliğ yapıldığına dair tespiti ve kabulü isabetli olmakla beraber ödeme emrinin iptali talebinin reddi kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, takip dayanağı senet müvekkiline tebliğ edilmediğinden ödeme emrinin İcra ve İflas Kanunu'nun 168. ve 60. maddelerine aykırı olduğunu, şikayet konusu ödeme emrinde alacaklı adresi belirtilmediğinden İcra ve İflas Kanunu'nun 58, 60 ve 168. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının davanın kısmen reddine dair kısmının bozularak davanın tamamen kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Sapanca İcra Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 30.11.2006 gün, 22424-22641 sayılı, 6.Hukuk Dairesinin 8.2.2007 gün 12762-1045 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şikayet yoluyla ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 10.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip dosyasında itirazın iptaline ilişkin mahkeme ilamı bulunmasına rağmen borçluya icra emri yerine örnek 7 ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu ve ödeme emrinde hangi alacak kalemlerine hangi tarihten itibaren faiz işletildiğinin belli olmadığını ileri sürerek, ödeme emrinin iptalini, mahkemece bir karar verilene kadar da tüm taşkın hacizlerin kaldırılmasını ve alacaklıya icra tehdidi altında yapılan ödemelerin faizi ile iadesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığını, şikayete konu takibin genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olup, şikayetçinin murisi hakkında başlatıldığını ve murisin ölümünden önce muris hakkındaki takibin, itirazın iptali ilamı ile kesinleştiğini, asıl borçlu olan murisin vefatı nedeniyle şikayetçiye mirasçı sıfatıyla tebligat yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığını ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

        İcra Müdürlüğü'nün 2022/1530 esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkili firmaya 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ödeme emrinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. ve 60. maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, İİK madde 58 uyarınca takip talebinde senet, senet yoksa borcun sebebinin gösterilmesinin gerektiğini, İİK madde 60 uyarınca ise takip talebinin İİK madde 58'de yer alan şartları taşıması halinde ödeme emrinin icra müdürü tarafından düzenleneceği hükmüne yer verildiğini, müvekkili firmaya gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi kısmının boş bırakıldığını, sebep gösterilmediğini ileri sürerek Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2022/ 1530 esas sayılı dosyasına konu icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        alacaklının tercih hakkını kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yana kullanmış olması sebebiyle 2019/122598 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan sonraki takibin iptali gerektiğini, ilk yapılan icra takibinden açıkça feragat edilmedikçe yeni bir takip yapılamayacağının İİK'nun emredici bir hükmü olduğunu, yapılan ilk icra takibinde alacaklı tarafından, açıkça feragat beyanında bulunulmaması, buna rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yeniden takip yapılması ve usulsüz ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sonraki icra takibi mükerrer olduğundan memur işlemini şikayet ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektireceğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak, iptali talep edilemez. Ancak, İİK.nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK. nun 16.maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde mahkemece icra kefalet işleminin İİK. nun 38.maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğini değerlendirerek bir karar vermesi gerekir. Somut olayda şikayet tarihinde, icra takip dosyasında şikayetçiye tebliğ edilmiş bir icra emrinin bulunmadığı görülmüştür. Şikayetçinin talebi de icra kefaletinin iptaline ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Uyuşmazlık, ödeme emrinin iptali talebiyle icra memurunun işlemini şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemize ait olmayıp Yargıtay ... Hukuk Dairesine aittir. Ancak, dosya adı geçen daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesi için 1. Başkanlığına gönderilmesine, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda; mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin değerlendirmesi yerinde olmakla birlikte, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi doğru olmayıp, şikayet eden hakkındaki takipten 21.10.2017 tarihinde haberdar olduğunu bildirmiş olmakla, 7 günlük yasal süresi içerisinde dava açıldığı ve yine hakkındaki takipten daha evvel haberdar olduğuna dair dosya kapsamında bir delil de bulunmadığı gözetilerek ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet eden tarafça bildirilen tarih olarak düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptal edilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 12....

              ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip dosyasında borçlunun vekille temsil edilmesine rağmen icra emrinin vekil yerine borçlu asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takip dayanağı ilamda şikayetçi borçlunun ismi altında bir vekil yer almadığını, bu sebeple ödeme emrinin asile tebliğ edildiğini, kaldı ki icra müdürlüğüne yapılan taleple ödeme emrinin borçlunun vekiline de gönderildiğini ileri sürerek, şikayetin reddi ile tebligatın asile çıkarılmasında alacaklıya yüklenecek bir kusur bulunmadığından, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin şikayetçi aleyhine hükmedilmesini istemiştir. III....

                UYAP Entegrasyonu