İcra Mahkemesi KARAR TARİHİ :29.12.2009 DAVACI(ALACAKLI) :... DAVALI(BORÇLU) :... ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli başlattığı icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece davanın red edilmesi üzerine karar davacı alacaklılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, kira bedellerini ödemediğinden hakkında takip yaptığını, ödeme emrine itiraz etmediği gibi, yasal süresi içinde de ödemediğini ve temerrüt olgusunun gerçekleştiğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı suçun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceği, Somut uyuşmazlıkta, şikayete dayanak olan ... 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu, takip dayanağı ilamda vekil ile temsil edildiği belli olmasına rağmen icra emrinin vekil yerine kendisine tebliğ edilmesinin geçersiz olduğunu belirterek icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkeme’ce, vekil yerine asile icra emri tebliğine yönelik şikayetin borçluya icra emri tebliğinden 7 gün sonra yapılması nedeniyle süre aşımından reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Mahkemece icra emri iptal edilmiş olup, yeniden düzenlenecek icra emrine karşı borçlunun şikayet ve itiraz hakkının doğacağının tabi bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, ...İcra Müdürlüğü'nün 2012/45 E. sayılı takip dosyasından tanzim edilen 17.12.2013 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunan takibinden konulan hacizlerin düşmüş olmasına rağmen bu dosyaya bedelden pay verildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 28.05.2015 tarih, 2014/5772 E., 2015/4022 K. sayılı ilamıyla, süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlu yönünden satış isteme sürelerinin devam edeceği, takibin durdurulması kararında borçlular hakkında bir ayrıma gidilmemiş olmasının şikayetçi için bağlayıcılığının bulunmadığı, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece, bozma yönünde yapılan inceleme neticesinde şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile, dayanak ilam icra emrine eklenerek borçluya tebliğ edilmediğinden Kırşehir İcra Müdürlüğü'nün 2014/58 Esas sayılı dosyası ile tebliğ edilen icra emrinin iptaline, ...İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyalarının birleştirilmesine, icra takibinin .. sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 1 nolu karar ile icra emri iptal edildiğinden kıdem tazminatına uygulanan faize itiraz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 32. maddesi gereğince; para borcuna dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. İİK'nun 32 ve devamı maddelerinde icra emrinin tebliği sırasında takibe dayanak belgelerin eklenmesi yönünde yasal bir düzenleme yoktur....
nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK'nın 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak zamanaşımı iddiasında bulunmuş olup anılan itirazın takip yoluna göre İİK'nın 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....
Şikayetin reddine karar verilmesi gerekir” gerekçesi ile hükmün bozulduğu, dosya ve bozma ilamının içeriğine göre sadece icra emrine yönelik şikayeti yönünde karar verildiği anlaşılmakla borçlu tarafın karar düzeltme isteminde hukuki yararı bulunduğu kanaatine varılarak tekrar yapılan incelemede, şikayet dilekçesinde karara bağlanan icra emrine yönelik şikayet hakkında verilen kararın dairemizce yapılan inceleme sonucunda verilen bozma gerekçemiz doğru olup bu gerekçenin yanında borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü yukarıda belirtilen diğer şikayet ve itirazlar yönünden de olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK' nın 135. maddesi gereği gönderilen tahliye emrine yönelik şikayet istemine ilişkindir. İzmir 26. İcra Müdürlüğü'nün 2021/6228 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacıya ait taşınmazın satılması üzerine İİK'nın 135.maddesine göre düzenlenen 09/07/2021 tarihli tahliye emrinin davacıya 15/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 21/09/2021 tarihinde icra müdürlüğüne tahliye emrine karşı itirazlarını bildirdiği anlaşılmıştır. Davacının başvurusu İİK'nun 135/2. maddesine dayalı şikayet olup, bu şikayetin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca tahliye emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde yapılması gerekir. Kendisine tahliye emri tebliğ edilen davacının anılan tahliye emrine yönelik olarak icra dairesine yaptığı itiraz ise sonuç doğurmayacaktır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece şikayet taleplerinin hiçbiri değerlendirilmeksizin davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12- 177 E., 2011/300 K. sayılı kararı). İtiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin başvurunun esasını incelemesine engel teşkil etmez. Somut olayda; mahkemece, yargılama sırasında borcun ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu görülmektedir....