Sanığa isnat edilen suçun cezasının Kanunda öngörülen üst haddine göre davanın, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 30/04/2010 tarihinden itibaren karar tarihine kadar olağan zamanaşımı süresinin 30/04/2018 tarihinde dolduğunun ve bu tarihe kadar zamanaşımı süresini kesen başka bir nedenin bulunmadığının anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 19/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
(yenilemeden sonra 2006/2089 E.) sayılı takip dosyası hakkında değerlendirme yapılarak bu dosyada yapılan takibin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiği, şikayet konusu diğer takip olan ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/3920 Esas sayılı takip dosyası hakkında hüküm kurulmadığı görülmekle birlikte, temlik alacaklısı ...'in yargılama sırasında 20.01.2016'da, şikayetçi borçlu ...'in ise 17.11.2017'de öldüğü, ancak mahkemece adı geçenlerin mirasçıları davaya dahil edilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK'nun 28/1. maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, mirasçılara duruşma günü tebliği gerekir. Somut olayda istem, zamanaşımı şikayetine ilişkin olup, talep konusu malvarlığına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihi olan 07.08.2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK.nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen ilaveli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 Sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmesi nedeniyle, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak davalının icra dosyasında borca itiraz ederken zamanaşımı itirazını öne sürdüğü görülmektedir. İcra takibinde süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan takip durmuş olup, bu duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli davada ise 6100 sayılı HMK'nın 319.maddesindeki süreden sonra zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Ancak, davalı borçlunun icra takibindeki itirazı zamanaşımına ilişkin olup, süresinde yapılmış bir itirazdır. Buna göre, mahkemece davalının hakkındaki genel haciz yolu ile icra takibine yaptığı itirazında zamanaşımı itirazını öne sürdüğü ve bu durumda bu itirazın iptali istemli davada süresinde zamanaşımı itirazı bulunmasa dahi davacının zamanaşımı itirazı dahil olmak üzere itirazlarının iptalini talep ettiği ve mahkemece zamanaşımının dolup dolmadığının incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
Ancak davalının icra dosyasında borca itiraz ederken zamanaşımı itirazını öne sürdüğü görülmektedir. İcra takibinde süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan takip durmuş olup, bu duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli davada ise 6100 sayılı HMK'nın 319.maddesindeki süreden sonra zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Ancak, davalı borçlunun icra takibindeki itirazı zamanaşımına ilişkin olup, süresinde yapılmış bir itirazdır. Buna göre, mahkemece davalının hakkındaki genel haciz yolu ile icra takibine yaptığı itirazında zamanaşımı itirazını öne sürdüğü ve bu durumda bu itirazın iptali istemli davada süresinde zamanaşımı itirazı bulunmasa dahi davacının zamanaşımı itirazı dahil olmak üzere itirazlarının iptalini talep ettiği ve mahkemece zamanaşımının dolup dolmadığının incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Nitelikli hırsızlık HÜKÜM : Şikayet yokluğu nedeniyle düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 08.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Nitelikli hırsızlık HÜKÜM : Şikayet yokluğu nedeniyle düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 08.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 213 sayılı Kanun'un 126. maddesinde yer alan, zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde sürenin, hatanın yapıldığı tarihten başlayarak bir yıldan az olamayacağı düzenlemesi karşısında, adına tarh zamanaşımı süresi geçtikten sonra vergilendirme işlemi tesis ve tebliğ edilen dolayısıyla kendisinden tarh zamanaşımı süresi içinde düzeltme talebinde bulunması beklenemeyecek olan davacının dava konusu işlemin tebliğinden itibaren bir yıl içinde yaptığı başvurunun düzeltme zamanaşımı süresinde içinde gerçekleştirildiğinin evleviyetle kabulü gerektiğinden aksi yöndeki gerekçeyle davayı reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun takibi şikayete bağlı olup, birinci haciz ihbarnamesine 28.03.2011 tarihinde itiraz edildiğinin anlaşılması karşısında, şikayetçi vekilinin şikayete konu takip dosyasında 14.06.2011 tarihli müzekkere yazılmasına yönelik talebi olduğu, itirazı bu tarihte öğrendiği ve şikayetçi vekilinin 3 aylık şikayet süresi geçtikten sonra 28.09.2011 tarihinde şikayette bulunması karşısında şikayetinin İİK'nın 347. maddesinde öngörülen sürelerden sonra olması nedeniyle, şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1....