Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalılardan olan alacağına karşılık her biri 380,00 TL bedelli 6 adet zaman aşımına uğramış senetler ödenmediğinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, zaman aşımı itirazında da bulunduklarını ve davacıya karşı borçlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....

    hakkı bulunmadığından; Açılan davanın zaman aşımı sebebiyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfaya dayalı itirazı ile birlikte faizin fazla olduğunu açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, icra emrinin ilamdaki vekile tebliğ edildiği, tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle icra emri tebliğinden önceki itfa itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, icra emrindeki alacak kalemlerinde ve faiz oranında ilama aykırılık bulunmadığından bahisle de şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

        TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Kanun'un 116. ve devamı maddelerinde belirtilen vergi hatalarının düzeltme ve şikayet yoluna konu olabileceği, uyuşmazlık konusu olayda böyle bir durumun bulunmadığı, 7338 sayılı Kanun'un 22. maddesinde öngörülen, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık süreden ve düzeltme zaman aşımı süresi geçirildikten sonra müracaat edildiğinden düzeltme ve şikayet başvurularının reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....

          icra dairesine bildirildiği saptanmakla bu aşamada zaman aşımı şikâyeti yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir....

          tarihi arasında arasında 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. madddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            tarihi arasında arasında 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. madddelerinde öngörülen yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Davacı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle, prim alacaklarına uygulanan zaman aşımı başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiğini, mahkemenin zaman aşımı değerlendirilmesi yönünde hatalı olan bilirkişi raporunu hükme esas alınmış olup bu doğrultuda davalının zaman aşımı itirazı nedeniyle 5 yıl geriye gidildiğinde davacının 02/12/2013 tarihinden önce doğan prim alacaklarının zaman aşımına uğradığını kabul edilerek karar verildiğini, bu hukuki değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacının 2013 yılına ilişkin prim alacağının 2014 yılı başı itibariyle muaccel hale geldiğini, dava konusu yıl sonu performans alacağının davalı şirket tarafından yıllık bazda belirlenen ve ödenen bir prim olup, esasen yıl içerisinde hak kazanılan primin bir sonraki yılın başında ödendiğini, prim alacağına işleyecek olan faizin başlangıç tarihlerinin hatalı tespit edildiğini belirterek, eksik incelemeye dayalı yerel mahkeme kararının reddedilen kısmının için kısmen kaldırılmasına ve davanın tamamen...

              tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli ... nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

                tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve 107 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve 106 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli 105 nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu