İcra dosyasında son işlem tarihinden itibaren dosyanın yenileme tarihleri arasında davalı-alacaklı tarafından her hangi bir işlem yapılmadığından, 6102 sayılı yeni TTK m.749 uyarınca takip konusu bono bakımından zaman aşımı süresi dolmuştur. İcra takibinin devamını sağlamaya yönelik işlemler zamanaşımını keser. TTK'da öngörülen zaman aşımını kesen sebeplerin gerçekleştiği de iddia ve ispat edilmediğinden, İİK. m.33a uyarınca davacı yönünden zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, takip kesinleştikten sonra şikayet yolu ile takibin durdurulamayacağını bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
her ne kadar davacı tarafça 01/08/2019 tarihli müdürlük kararına karşı şikayet yoluna başvurulmuş ise de, Gaziosmanpaşa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/870 esas, 2019/98 karar sayılı ilamı uyarınca alacaklı tarafa 7 gün içerisinde dava açması hususunda meşruhatlı davetiyenin tebliğ edildiği, süresi içerisinde dava açıldığına dair herhangi bir belge ibraz edilmediğinden icra hukuk mahkemesince icranın geri bırakılmasına dair verilen hükmün kesin hüküm mahiyetini kazandığı şikayete konu müdürlük kararının konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,zaman aşımı dolmadığı halde icra dosyası yeterli incelenmeden bir hakkın sona ermesine, hakkın kötüye kullanılmasına onay veren yerel mahkeme kararının yöntem ve yasaya aykırı olduğu, haksız davalıya vekalet ücreti sağladığı ileri sürülerek istinaf talebinde bulunmuştur....
ŞİKAYET İpotek borçlusu şikayet dilekçesinde; hesap kat ihtarnamesi ile icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ihtarnameye yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden hesap özetinin kesinleşmediğini ve bu nedenle alacağın yargılamayı gerektirdiğini, takip konusu ipoteğin limit ipoteği olması nedeniyle ilamlı takip yapılamayacağını ve aynı alacağa dayalı olarak daha önceden İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2018/24034 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibi derdest olduğundan iş bu ipotekli takibin mükerrer yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; tebligatların usulüne uygun olduğunu, İİK'nın 150/ı maddesi gereğince şikayetçi ipotek borçlusuna ihtarname gönderilmekle takibin usulüne uygun olduğunu, şikayetçinin ihtarnameye itiraz etmesinin icra emri gönderilmesine engel olmayıp borca itirazı da bulunmadığını ileri sürerek başvurunun reddini istemiştir. III....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne ve zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile icra takibinin iptaline karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının HMK 355 ve 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davanın kabulüne ve davacılar bakımından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davalı tarafın sair yönlerden yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Haksız fiillerde zarar ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 ve her halde olayın meydana gelmesinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi vardır. Aynı şekilde TTK 1420.maddesi sigorta sözleşmesinden kaynaklı talepler için 2 ve 6 yıllık zamanaşımı süresi ön görmüştür. Zaman aşımı hakimce resen değerlendirilemeyecek bir husus olup davalının cevap dilekçesiyle bunun öne sürmesi gerekir. Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zaman aşımı ilk itirazında bulunmuştur. Somut olay bu açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde davacının zarar ödemesini 26/04/2019 tarihinde yapmakla zarar ve failine vakıf olduğu anlaşılmış davayı ise 20.03.2022 tarihinde açmıştır. Buna göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava dilekçesi davalıya 26/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı taraf sunduğu 27/07/2018 tarihli cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş olmasına rağmen bu itirazın dikkate alınmadığı görülmüştür. Yargıtay 9. Hukuk dairesinin 2011/37050 esas 2011/34405 karar sayılı kararında "Somut olayda, davacı Mersin 1. İş Mahkemesi'nin 11.08.2000 tarih ve 1999/916- 2000/629 esas karar sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak kalemleri ile bu karara dayanak yapılan bilirkişi raporuna dayanarak davalı aleyhine Mersin 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5129 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmıştır. Davalının itirazı üzerine davacı tarafından itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur....
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; hak düşürücü itirazlarının olduğunu, itirazın iptalinin dinlenebilme koşulunun, borçlunun itirazı sonrası davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, müvekkilleri aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine 25/05/2018 de itiraz ettiklerini, bu itiraz sonrası 11/06/2018 tarihinde alacaklının hak düşürücü süresinin başladığını, davanın da bu süre sonrasında 12/06/2019 tarihinde açıldığını, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, davacı sigortacının 06/04/2018 tarihi itibari ile icra takibi başlatmasıyla kesine zaman aşımı süresi ile huzurdaki davanın açılması arasında bir yıllık zaman aşımı süresi aşıldığını, CRM konvansiyonu m 17 uyarınca yükün gönderici tarafından yüklenmesi halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağını beynelmilel hamule senedinden de görüleceği üzere yük İtalya'da 21/06/2017 tarihinde gönderici firma tarafından yüklenildiğini, gönderici tarafından yükleme konusunda yeterince inceleme yapılmadan...
Olayda, düzeltme ve şikayet yoluna başvurulmaması sebebiyle, idari davaya konu olabilecek nitelikte işlem bulunmadığından, Mahkemece, bu nedenle reddi gerekirken davanın süre aşımı nedeniyle reddinde isabet mevcut değilse de; bu durum, sonucu itibarıyla yerinde görülen kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte değildir. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine; … lira maktu karar harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına, 30.1.2003 gününde oybirliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2012/4171 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu borcun olmadığı yönündeki itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalının 13.829,65 TL ana para 6.991,00 TL işlemiş faiz toplam 20.820,65 TL üzerinden itirazının iptaline % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın öncelikle zaman aşımı nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkilinin kooperatif üyesi sıfatı ile tüm ödemelerini eksiksiz yapıp 2001 yılında tapusunu aldığını, müvekkilinden istenilen aidat ve ferilerin hiç bir maddi temeli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....