Ilgaz İcra Müdürlüğü'nün 2018/40 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının borçlu hakkında başlatmış olduğu ilamsız takipte borçluya ödeme emrinin 30.03.2018 tarihinde yapıldığı, borçlu vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, 11.04.2018 tarihinde ödeme emri ve açılan takipten haberdar olduklarını belirttiği, borca, yetkiye, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu vekilinin İcra Müdürlüğüne 16.04.2018 tarihinde uyap sisteminden sunduğu dilekçe tarihinin 13.04.2018 olarak belirtildiği, ödeme emri ile açılan takipten haberdar olma tarihlerinin ise dilekçenin iki yerinde de 11.04.2018 olarak belirtildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/11 esas ve 2020/603 karar sayılı dosyası ile verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 170/a. maddesi uyarınca şikayet ve İİK'nın 170. Maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2018/57020 esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; Alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında toplam 49.745,34 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 04/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/01/2019 tarihinde yasal 5 günlük itiraz süresi içinde imzaya itiraz ettiği ve davalı alacaklının yetkili hamil olmadığı şikayeti ile takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....
Bandırma İcra Hukuk Mahkemesi ise: İcra ve İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra mahkemelerinin kendilerine bağlanan icra dairelerinin muamelelerinin incelenmesinde yetkili olduğu, Erdek İcra Müdürlüğünün takip dosyası ile ilgili itirazlarda Erdek İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Erdek İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2020/2844 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Ünye ve Antalya icra müdürlüğü olduğunu, öte yandan takibe konu senette yer alan ve müvekkiline atfedilen imzanın da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek yetkiye ve imzaya itirazın kabulüne davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, çeklerde vade bulunmaz. Çek, görüldüğünde ödenir. Çekin asli unsurlarından olan keşide tarihi, gerçek keşide tarihinden sonraki bir tarih olarak da yazılabilir. Bu takdirde ibraz süresi uzatılmış sayılır. Çekin ileri tarihli düzenlendiği iddiası, İİK'nın 169/a-1 maddesine uygun ve çeke açık atıf yapan bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebilir. Takip dayanağı çekin ileri tarihli olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, dayanılan belgede takip dayanağı çeke ilişkin miktar ve keşide tarihi gösterilmek ya da çek seri numarası belirtilmek suretiyle açıkça atıf yapılması ve belgenin davacı tarafından imzalanmış olması gerekir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra işlemini şikayet ile imzaya itiraz ve takibin ve ödeme emrinin iptali davalarının konusu ve sonucu farklı olduğunu, bu nedenle aynı dilekçe ile açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların davalarını süresinde açmadığını, davacı şirkete gönderilen tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinin, T2 yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin ve T4 yönünden ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı da, dava dilekçesinde davacının tebligattan 26.07.2017 tarihinde haberdar olduklarını beyan ve ikrar ettiğini, bu durumda senetlerin metinlerinden haberdar olmadıklarını beyan edip talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde senetlerin metnine ilişkin her türlü beyan ve itirazda bulunulduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Borçlu, alacaklı tarafından hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, yasal süre içerisinde imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece alınan bilirkişi raporunun davaya konu talep yönünden hüküm vermeye elverişli olduğu, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmesi, ayrıca çekin çalındığı iddiasının ispat edilmemesi nedeniyle bu yöndeki talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir....
bilinmediğini, süresi içerisinde mahkemeye başvurarak imzaya, borca ve tüm fer'ilerine ve yetkiye ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, çeklerde bulunan imzaların ilgili şirketlerin imzaya yetkili temsilcileri tarafından atılmadığını, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini icra takibine dayanak yapılan çekteki keşide yerinin Ankara, yetkili bankanın ve borçlunun ikametinin de yine Ankara olduğunu, bu itibarla Kocaeli İcra Daireleri'nin yetkili olmadığını, Ankara İcra Daireleri'nin yetkili bulunduğundan yetkiye itiraz ettiklerini dosyanın yetkili Ankara İcra Dairesi'ne gönderilmesini talep ettiklerini, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/113282 esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, alacaklı davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı, borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye, borca, faize itirazları ile birlikte takip konusu çekteki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece; yetkiye, borca itirazın reddine, borçlu şirket yetkilisinin İİK. 68/a-5 maddesi uyarınca çıkarılan meşruhatlı davetiyeye rağmen duruşmaya gelmediği ve mazeret bildirmediği gerekçesiyle de imzaya itirazın reddine...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2013 tarih ve 2013/224-2013/224 D.İş. Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İtiraz eden (borçlu) ...; 15/05/2013 tarihli lehtarı... A.Ş. olan 110.000 TL'lik senetteki imzanın tarafına ait olmadığını, imzaya ve yetkiye itiraz ettiğini, ikametgahının İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin ve icra müdürlüğü'nün İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra Müdürlüğü olduğunu, haksız ihtiyati haciz dolayısıyla alacaklı tarafından alınan teminatın iade edilmemesini ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....