İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/802 ESAS 2021/786 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2021/15514 esas sayısı ile yeniden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün dosyasına hem yetkiye hem borca itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu 10....
ün yetki itirazı reddedildiği halde yetki itirazı kabul edilen borçlu ... yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerekirken, itiraz eden borçlu yönünden yetki itirazı kesinleşmesine rağmen onun yönünden de dosyanın ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi yasaya aykırıdır. Bu konudaki şikayet ise bir hakkın yerine getirilmesine ilişkin olup İİK. 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ... 18. İcra Müdürlüğünün 2012/1658 esas sayılı dosyasından müşteki borçluya tebliğ edilen ödeme emri ve yapılan takip işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayet hakkında olumlu – olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.SONUÇ:Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borca ve yetkiye itiraz ile şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, isteminin reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip dayanağı senedin alacaklının kız kardeşi ile borçlunun evlenmesi halinde ev alınacağı sözünü teminen verildiğini, ancak evlenme gerçekleşmeden senedin takibe konulduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, senette yer alan " Ödeme günü, nakten ve ......
Davalı, hakkında başlatılan icra takibine karşı hem yetkiye ve borca itiraz dilekçesi verdiğini hem de icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluna başvurduğunu, şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, yeniden çıkartılan ödeme emrine karşı da yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ancak daha sonra davacının yetki itirazını kabul ederek dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, yetkisiz mahkemede dava açıldıktan sonra icra dairesinde yetki itirazının kabulü ile dosyanını yetkili icra dairesini gönderilmesi ile davanın konusuz kaldığını, aksinin kabulü halinde ise böyle bir kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün şikayet olunan alacaklı üzerinde olduğu, şikayet olunanın alacağı varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı, şikayet olunanın yapmış olduğu icra takibinde sadece dava dışı borçlunun ... Gıda San.Tic. A.Ş de bulunan alacağına haciz işlemi başlattığı ve icra dosyasında başkaca bir işlem yapmadığı, buna göre alacağın muvaazalı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan temyiz etmiştir. 1- İcra ve İflâs Kanunu'nun 142 nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise, görev İcra Mahkemesi'nindir....
Mahkeme dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, şikayetçi vekilinin Gümrük Müdürlükleri alacaklarının gümrük muafiyeti tanınan mallardan olmadığını ileri sürerek alacağın miktarına itiraz ettiği gibi belediye alacağının da miktarına itiraz ettiğinden, alacağın esasına itiraz edildiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan Gümrük Müsteşarlığı vekili temyiz etmiştir. Şikayet, hacizde sıra cetvelinde şikayet olunanlara öncelikli olarak ödenmesine karar verilen alacakların sıra cetvelinden çıkartılması istemine ilişkindir. Mahkemece, şikayetçinin alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz ettiği kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetçinin şikayet olunan şirketin alacağının sırasına itiraz ederek, bu şikayetliye ayrılan payın müvekkiline ödenmesi istemiyle sıra cetvelinin iptalini talep ettiğinden davaya genel yetkili mahkemelerde bakılması gerektiği belirtilerek, görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. ...-Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya itiraza ilişkindir. Borçluya ait mahcuz malın satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın m.142/...), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla ... mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayetçi vekili tarafından şikayet olunanın geçerli bir haczi bulunmadığı ileri sürülerek, sıra cetvelindeki sırasına itiraz edilip, alacağının esasına ve miktarına itiraz edilmemiştir....
B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, borçlunun 18.09.2019 tarihinde imzaya, yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ipotekli takipten haberdar olduğu halde itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunmadığını, bir yıl sonra yapılan bu şikayetin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve mükerrer olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçeye yer verilerek mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Mahkemesince ise...... sayılı ilamı ile davanın tüketici hakem heyeti kararına itiraz davası olarak nitelendirildiği ve davanın TKHK'nın m.70/3 gereği tüketicinin bulunduğu yerdeki mahkemenin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de, dava hakem heyeti kararına itiraz değil alacak davasıdır. Dolayısı ile alacak davalarındaki yetki kurallarının eldeki dosyaya uygulanması gerekir. Bu noktada para alacaklarına yönelik davalarda yetkili mahkemeler; genel yetki kuralı ve tüketici mevzuatı gereğince davalının adresinin olduğu yer mahkemesi , para alacağına ilişkin olmasından dolayı davacının adresinin olduğu yer mahkemesi ve tarafların yetkiye itirazları yok ise davanın açılmış olduğu yer mahkemeleridir....
, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bedelsiz senedi kullanma suçundan açılan kamu davasının, şikayetin TCK'nın 73. maddesinde belirlenen altı aylık yasal süresi içinde yapılmaması ve dava şartının gerçekleşmemesi nedeniyle CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....