Asıl dosyada şikayet olunan, birleştirilen dosyada şikayetçi ... vekili, müvekkilinin borçlular... ve....' den alacaklı olduğunu ve alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, şikayet olunan alacaklı... tarafından başlatılan icra takibi sonucunda borçlunun gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu, ancak müvekkilinin haczinin daha eski tarihli olduğunu, alacağın miktarına da itiraz ettiklerini ileri sürerek, şikayette bulunmuş; müvekkilinin hacizinin 1.sırada olması gerektiğini savunmuştur. Asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan... vekili, şikayetin haksız nedenlere dayandırıldığını, ilk haczin müvekkili alacaklıya ait olduğunu ve düşmediğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
tarihi değil, fiili haczin yapıldığı tarih olması gerektiğini, bu tarihten itibaren de süresi içinde takibe ve borca, yetkiye itiraz yapılmadığından dava açmakta hukuki yararı kalmayan borçluların davasının reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi yasa ve usule aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi:İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin birinci ve ikinci sırasında kayıtlı alacaklıların hacizlerinin düştüğünü belirterek sıra cetvelinin düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayet edenin ikinci sıradaki alacaklının alacağının ... olmadığı iddiasıyla aynı sıra cetveline yönelik itiraz davası açıldığı belirtilerek görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
in alacağının bir ilama dayanmadığından 4.sıraya kaydedilmesi gerekirken 1. sıraya kaydedildiğinden bahisle sıra cetveline itiraz davası açtığı, İİK'nın 235/1. maddesi gereğince iflas sıra cetveline yönelik itirazların kural olarak genel mahkemelerde, yani Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli ...Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-İtiraz, iflas sıra cetvelinde şikayet olunanın sırasına ilişkindir. İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu Halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK'nın m.227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV)....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/11676 E, sayılı dosyasında 07.04.2015 tarihli kararın iptali ile 04.12.2014 tarihli sıra cetveline göre müvekkiline ödenmesine karar verilen 23.668.942,90 TL bakiye bedelinin teminatsız olarak müvekkiline ödenmesine, ihtirazi kayıtla icra dosyasına ibraz edilen teminat mektubunun bankaya iade edilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; İİK. 140/a maddesi gereğince sıra cetveline karşı 142. Madde uyarınca şikayet veya itiraz yapılmışsa tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görülen her alacaklı bir bankanın kesin teminat mektubunun dosyaya ibraz ederek payına düşen meblağı tahsil edebileceğinden icra müdürünün kararı dosya ve yasaya uygun bulunduğundan şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Alacaklıyı zarara sokmak kastıyla mecudu eksiltmek HÜKÜM : Sanıkların beraatlerine Yüklenen “alacaklıyı zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, suça konu taşınmazların 14.11.2008 ve 26.12.2008 tarihlerinde devredilmesine karşın, İİK.nun 347. maddesinde belirtilen süreler geçtikten sonra 13.12.2010 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE...
İcra Müdürlüğünün 2009/1919 Esas sayılı dosyasında takibin 08.04.2009 tarihinde kesinleştiği ve şikayetçi vekilinin İİK’nun 347. maddesinde düzenlenen bir yıllık süre geçtikten sonra 05.08.2010 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Alacaklısını zarara uğratmak kasdiyle mevcudu eksiltmek HÜKÜM : Beraat Yüklenen “alacaklısını zarara uğratmak kasdiyle mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, suça konu taşınmazın 16.01.2008 tarihinde devredildiğinin anlaşılması ve şikayetçi vekilinin İİK’nun 347. maddesinde düzenlenen süreler geçtikten sonra 07.04.2011 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek HÜKÜM : Beraat Yüklenen “alacaklıyı zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, sanığın şikayete konu taşınmazları 02.06.2009 ve 29.06.2009 tarihlerinde devretmesine karşın, İİK.nun 347. maddesinde belirtilen süreler geçtikten sonra 21.11.2011 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.09.2014...