"İçtihat Metni" Mahkemesi : Kayseri 3.İcra Mahkemesi Tarih : 31.7.2009 Nosu : 595-727 Şikayet Eden : ... Silivri Sentetik Dokuma San. ve Tic.A.Ş. vek.Av.... Şikayet Edilen : ... Tekstil Mobilya İnş.Taah.Ltd.Şti.İflas İdaresi vek.Av.... Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Şikayet eden vekili, müvekkilinin alacağının İflas İdaresi tarafından eksik olarak sıra cetveline yazıldığını, diğer alacaklıların alacağının da şüpheli olduğunu belirterek hatalı olarak düzenlenen sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili şikayetin reddini savunmuştur....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; İcra ve İflas Kanununun 16/1. Maddesi uyarınca şikayet muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin de İcra ve İflas Kanununun 16/1. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içinde yapılması zorunludur....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlu adına kayıtlı aracın satılarak bedelinin paylaşıma konu edildiğini, şikayet olunanların yedieminlik ücretinden kaynaklanan alacakları nedeniyle ... İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen derece kararı ile satış bedelini tamamının şikayet olanlara ödendiğini ancak şikayetçi idarenin alacağının MTV alacağı olduğundan bahisle rüçhanlı olduğunu öne sürerek derece kararının iptalini talep ve şikayet etmiştir. Mahkemece öncelikle yediemin ücretinin ödenmesi gerektiği ve İcra Müdürlüğü işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. Anılan maddenin son fıkrasına göre itiraz yalnız sıraya yönelik ise görev İcra Mahkemesinindir. Somut olayda, şikayet dilekçesinde alacağın miktarına da itiraz edilmiş olduğundan, bu hususun çözümü genel mahkemeye aittir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte borca, faize, yetkiye itiraz ve şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ VE ŞİKAYET Muteriz borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığını, İstanbul ......
Özkaya,... ve ...’ya yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE, anılan temyiz dilekçesinin "itiraz dilekçesi" olarak kabulü ile merciince karara bağlanmak üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 2- Şahadetname niteliğinde belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ...’nın temyiz itirazlarına gelince; Suç tarihi olarak gösterilen 19.03.2004 şikayet tarihinin gerçekte 19.01.2004 olup suçla ilgili sanığın kolluktaki savunmasının 27.01.2004 tarihi olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5349 Sayılı Kanunla değişik 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “şahadetname niteliğinde belgede sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık...
İİK'nın 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Yetkiye, borca ve faize ilişkin itirazların İİK'nın 62/1.maddesi uyarınca, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği doğrudur. Ancak ihtar gönderilmeyerek borcun muaccel olmadığına, takip koşulunun oluşmadığına yönelik iddialar ise İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup icra mahkemesince incelenmesi gerekir. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.....2012 gün ve 2012/4130 Esas, 2012/5787 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: -KARAR- Şikayetçiler vekili, asıl ve birleşen dosyalarda, müvekkillerinin alacaklarının işçi alacağı olduğundan, sıra cetvelinde rüçhanlı alacak olarak .... sırada yer alması gerektiğini, ayrıca şikayet edilenin haciz tarihinde bir kısım alacağının doğmadığını, ayrıca bir yıllık sürede para dosyaya istenmediğinden haczin düştüğünü, bu nedenle şikayet edilenin alacağının .... sırada gösterildiği ... .... ......
Mahkeme’ce borçlunun harç ödenmeden takip yolunun değiştirilemeyeceğine ilişkin itirazının icra mahkemesinde ileri sürülebilecek İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olduğu icra müdürlüğüne yapılan başvurunun sonuç doğurmayacağı gözetilmeksizin, bu istemin borca itiraz olarak değerlendirilmesi ve bu değerlendirmeye göre de borçlu aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte yetkiye itiraz niteliğindedir. Davacı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Takibe konu 24.10.2020 keşide tarihli 300.000,00 TL bedelli Garanti Bankası A.Ş. Nazilli Aydın Şubesine ait çek incelendiğinde; keşide yerinin Nazilli Aydın, muhatap banka şubesinin Nazilli şubesi Aydın olduğu, davacı şirketin sicilde kayıtlı adresinin Nazilli Aydın olduğu olduğu, ödeme emrinin itiraz tarihi itibariyle tebliğ edilmediği görülmektedir....
ihlal etmişse ya da yaptığı işlem hadiseye uygun değilse, sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulabileceğini, müflisin şikayet yoluna başvurmasının mümkün olduğunu, şikayetin usulden reddinin hukuka ve usule aykırı olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür....