"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu 16.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, takip talebinde istenilen %48 faiz oranına (işleyecek faize) yönelik şikayette bulunmuş, mahkemece, takip dosyasının 22.04.2015 tarihinde infazen işlemden kaldırılması nedeniyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu tarafından şikayet tarihinden sonra, 17.04.2015 tarihinde dosya borcunun faiz konusundaki itiraz hakları saklı kalmak kaydı ile ödendiği görülmektedir....
Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriği itibariyle; ipotek veren üçüncü kişinin ödeme emri yerine icra emri gönderildiği yolundaki takibin şekline yönelik şikayeti ile borç miktarı ve faize ilişkin itirazı 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi olup, icra emri 11.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğine göre, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin anılan şikayet ve itiraz nedenlerine dayalı olarak 25.03.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğu açıktır. Diğer taraftan, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve TMK.'nun 851. ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur....
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
Borçlu, İcra Mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından icra emrinde istenen faize ve oranına itiraz etmiş olmakla, işlemiş faize de itiraz ettiğinin kabulü gerekir. İcra Mahkemesi'nce yukarıdaki ilkeler doğrultusunda işlemiş faizin de denetlenerek bu yöndeki şikayetin de sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatılması üzerine, borçlu tarafından sair itiraz ve şikayetler ile birlikte faiz oranının ve faiz miktarının fahiş olduğu da ileri sürülerek şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece, borçluya gönderilen hesap özetine itiraz edilmediğinden sözleşmedeki faiz oranının kesinleştiği gerekçesiyle faize yönelik itirazın da reddine karar verilmiştir. Takip dayanağı kredi sözleşmesinin borçlu şirket ile alacağı temlik eden... Bankası arasında düzenlendiği, ......
nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.). Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak zamanaşımı ve faize ilişkin itirazda bulunmuş olup anılan itirazların takip yoluna göre İİK'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile itirazın reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı tarafça dava açılırken imzaya, borca ve faize itirazın yanında yetkiye itirazda ve kambiyo şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece 26/09/2019 tarihinde yetki itirazı ve kambiyo şikayeti taleplerinin tefrikine, diğer talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 11/10/2019 tarihli karar ile de imzaya, borca ve faize itiraz yönünden açılan davanın HMK'nın 320/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verir. Ancak bunun için, icra mahkemesine yapılan itiraz veya şikayetin beş günlük sürede olması gerekir....
Takip dosyasının incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde, “...takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden USD alacak için işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile ...” şeklinde yazılarak alacaklı tarafından asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinin incelenmesinde,borçluların takip tarihinden sonra işleyecek faize itiraz ettikleri görülmekle birlikte faiz oranına dair açık bir itirazları bulunmadığı halde mahkemece, alacaklının talebi de aşılmak sureti ile borçlular aleyhine sonuç doğurabilecek şekilde asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca yabancı para borcuna devlet bankalarının uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranlarının uygulanmasına hükmedilerek talepten fazlasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, İİK'nun 62. maddesine göre yapılan itiraz İİK'nun 66. maddesi gereğince takibi durdurur. İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22/05/2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....