Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriği itibariyle; ipotek veren üçüncü kişinin ödeme emri yerine icra emri gönderildiği yolundaki takibin şekline yönelik şikayeti ile borç miktarı ve faize ilişkin itirazı 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi olup, icra emri 11.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğine göre, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişinin anılan şikayet ve itiraz nedenlerine dayalı olarak 25.03.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra olduğu açıktır. Diğer taraftan, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve TMK.'nun 851. ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur....

    Borçlu, İcra Mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından icra emrinde istenen faize ve oranına itiraz etmiş olmakla, işlemiş faize de itiraz ettiğinin kabulü gerekir. İcra Mahkemesi'nce yukarıdaki ilkeler doğrultusunda işlemiş faizin de denetlenerek bu yöndeki şikayetin de sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatılması üzerine, borçlu tarafından sair itiraz ve şikayetler ile birlikte faiz oranının ve faiz miktarının fahiş olduğu da ileri sürülerek şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece, borçluya gönderilen hesap özetine itiraz edilmediğinden sözleşmedeki faiz oranının kesinleştiği gerekçesiyle faize yönelik itirazın da reddine karar verilmiştir. Takip dayanağı kredi sözleşmesinin borçlu şirket ile alacağı temlik eden... Bankası arasında düzenlendiği, ......

          nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.). Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak zamanaşımı ve faize ilişkin itirazda bulunmuş olup anılan itirazların takip yoluna göre İİK'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir. O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile itirazın reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Davacı tarafça dava açılırken imzaya, borca ve faize itirazın yanında yetkiye itirazda ve kambiyo şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece 26/09/2019 tarihinde yetki itirazı ve kambiyo şikayeti taleplerinin tefrikine, diğer talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 11/10/2019 tarihli karar ile de imzaya, borca ve faize itiraz yönünden açılan davanın HMK'nın 320/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verir. Ancak bunun için, icra mahkemesine yapılan itiraz veya şikayetin beş günlük sürede olması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22/05/2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Alacaklı tarafından ilk takip ilamsız takip olarak başlatılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, faize itiraz olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, İİK'nun 62. maddesine göre yapılan itiraz İİK'nun 66. maddesi gereğince takibi durdurur. İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir....

                  tuttuklarını, alacaklı ve borçlu arasında imzalanan satış sözleşmesine binaen alacaklının müvekkiline 200.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin söz konusu bedeli tahsil etmesi ve henüz alacaklının satın aldığı evin tamamlanmamış olması nedeniyle kendisine güvence olması adına 250.000,00 TL'lik senet düzenleyerek verdiğini, bu nedenle borcun 50.000,00 TL'sine ve itiraz ettikleri kısmın ferilerine itiraz ettiklerini, ayrıca ödeme emrinde alacaklar toplanarak toplam alacağın faiziyle ödenmesinin belirtildiğini, faize faiz işletilemeyeceğini, müvekkili borçlunun alacaklıya başkaca bir borcu olmayıp, taraflar arasında başka bir alacak verecek ilişkisi de bulunmadığını belirterek söz konusu takibin 50.000,00 TL'lik kısmına, faize ve diğer fer'ilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu