İcra müdürlüğünün 2017/18 esas (yenileme ile 2020/13062 esas) sayılı mükerrer icra takibinin derdestlik sebebiyle iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı cevap dilekçesinde özetle; davacının derdestlik itirazının borca itiraz kapsamında olduğunu, icra dairesine yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir işlem olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte mükerrerlik iddialarının şikayet niteliğinde olduğunu ve süresiz olarak ileri sürülebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebidir. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2014 tarihli ve 2013/12- 2240 E., 2014/929 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Dolayısıyla davacı tarafın talebi bir şikayet olmayıp borca itiraz mahiyetinde olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı borçlu tarafın borca itirazları konusunda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
Taraflar arasındaki tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine, çek tazminatı olan 14.859,00 TL yönünden takibin iptaline, çek komisyonuna ve borca ilişkin itirazının reddine, çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin itirazının reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin ıttıla tarihinin tespitine yönelik şikayet konusu kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz oranı türü ve miktarına yönelik itirazının kabulüne, faiz oranının 9,75 olduğunun, faiz türünün avans faiz olduğunun tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin borçluya 09.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu icra mahkemesine yaptığı 24.07.2014 tarihli başvurusunda kambiyo şikayeti yanında zamanaşımı itirazı ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 170/a madde kapsamında şikayet ile aynı yasanın 168/5.maddesi kapsamında itiraz olup, İİK'nun 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince 5 günlük süreye tabidir....
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu, ödeme emri 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 06.04.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/2983 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin 24/06/2021 tarihinde UYAP üzerinden ödeme emri ve eklerini incelemek suretiyle takibi öğrendiğini, aynı gün borca itiraz dilekçesinin UYAP üzerinden dosyaya sunulduğunu, ancak İcra Müdürlüğünce 25/06/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmemiş olması nedeniyle itirazın reddine karar verildiğini, 29/06/2021 tarihinde yeniden borca itiraz dilekçesinin UYAP üzerinden dosyaya sunulduğunu, ancak aynı gerekçe ile aynı tarihte itirazın reddine karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, tebligatın bir öğrenme aracı olduğunu, şikayete konu icra dosyasında 21/06/2021 tarihinde tebligat çıkartıldığını ve bu tebligatın bila tebliğ iade edildiğini, takibin 24/06/2021 tarihinde UYAP üzerinden öğrenildiğini, İcra Müdürlüğünün 25/06/2021 ve 29/06/2021 tarihli kararlarının hakkın kullanımının sürüncemede bırakılması durumunu oluşturduğunu belirterek, icra memur işleminin iptali ile borca itirazlarının kabulüne...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı takipten kaynaklanan şikayet istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamsız takibe ilişkin şikayet işlemine ilişikin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Meclis Kararı'' gereğince 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanunda belirtilen amme alacaklarına uygulanan yıllık %60 faizi ile birlikte tahsilinin talep olunduğunu, müvekkili tarafından borca süresi içinde itiraz edilemediğini, her ne kadar müvekkili tarafından borca itiraz edilmemiş olması nedeni ile işlemiş faiz bakımından takip kesinleşmiş olsa da, işleyecek faiz( takip sonrası istenen faiz) bakımından borçlunun herhangi bir süreye bağlı olmaksızın İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurabileceğinin Yargıtay içtihatları ile kabul edildiğini, alacaklının takip talebinde, yürürlükte olan faiz oranından daha yüksek miktarda (oranda), faiz talebinde bulunmuş olması halinde, borçlunun bu talebe borca itiraz yoluna başvurarak mı yoksa şikayet yoluyla mı karşı koyabileceği konusunda Yargıtay'ın önceleri “bu konuda yapılacak olan başvurunun ‘şikayet’ olmayıp ‘itiraz’ olduğunu” belirtmişken, daha sonra -2007 yılından itibaren- bu konudaki görüşünü değiştirerek “takipten...