İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2020 NUMARASI : 2019/127 ESAS - 2020/50 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2019/29772 esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğe dayalı ilamsız takipte müvekkilinin borçlarının bulunmadığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz oranın ve faizin işlemeye başladığı günün gösterilmediğini, kat ihtarnamesine itiraz edildiğini, asıl borçlu hakkında konkordato davasında tedbir kararı verildiğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin, imzaya ve borca itiraz eden borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 28/08/2021 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne dair bir şikayetinin de bulunmadığı görülmektedir (Yargıtay 12. HD'nin 07.11.2022 tarihli, 2022/4790 E, 2022/11572 K. sayılı içtihadı). İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması sebebiyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak yedi günlük süreye tâbidir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra dosyasından yapılan tebligatın davacıya usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacının borca itiraz etmeyerek kabul ettiğini, itirazın süresi içerisinde yapılması gerektiğini, ortada mirasın reddi söz konusu ise, bunun da borca itiraz sayılacağını ve kanunda öngörülen itirazı süresi içinde yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2017/2533 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir....
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapılmış, davacı borçluya 18/11/2014 tarihinde ödeme emri ve 15/10/2018 tarihinde yenileme emri tebliğ edilmiş, borçlu vekili icra müdürlüğüne 12/11/2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi vermiş, icra müdürlüğünün 20/11/2018 tarihli kararı ile itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, 10/12/2018 tarihinde yapılan şikayet ile usulsüz yapılan tebligat nedeni ile icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın kabulüne karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
ne ait cironun lehtar sıfatına haiz şirketin yetkilileri tarafından imza altına alınmadığını, müvekkilinin bu şirketten hiçbir hizmet almadığını, çekin ön yüzündeki lehdar ünvanı ile arka yüzündeki lehdar kaşesindeki ticaret ünvanının farklı olduğunu, borca, faize ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini, davalının ağır kusurlu ve kötüniyetli olduğunu belirterek borca, faize ve tüm fer'ilerine olan itirazlarının kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; İİK'nın 168/4. maddesi gereğince borçlunun itirazlarını 5 gün içinde icra mahkemesine yapması gerektiği, borçlunun kendisine ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreden sonra 24/09/2020 tarihinde itiraz ettiği gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar vermiştir....
yapılıp akabinde mallarına haciz konulduğunu, müvekkilinin tüm bu işlemlerden dava açılmadan 3 gün önce haberdar olduğunu derhal yasal süresi içinde şikayet ve itiraz hakkını kullandığını, Mahkemenin usulsüz tebliğ şikayetini incelemeden ve değerledirilmeden öğrenme tarihi belirtilmediği ve buna mukabil icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulünü istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/46 Esas sayılı dosyasında davanın konusunun borca ve imzaya itiraz olarak belirtildiği, bononum tanzim tarihinde borçlunun kalıtsal akıl hastalığı bulunduğu borca itiraz sebepleri arasında sayıldığı ve sonuç olarak takibin iptali talep edildiği, bu durumda, senedin tanzim tarihi itibarı ile borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı iddiası yönünden açılmış ve görülmekte olan derdest bir dava olduğunun kabulü gerektiği, ilk davada uyuşmazlığın borca itiraz, ikinci açılan davada ise şikayet olarak nitelendirilmiş olması sonuca etkili olmadığı mahkemece öncelikle dava şartları yönünden inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın dava şartı yokluğundan reddine, davacının istinaf başvuru sebepleri yerinde olmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/535 KARAR NO : 2021/2681 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/575 ESAS, 2021/39 KARAR DAVA KONUSU : BORCA VE YETKİYE İTİRAZ-ŞİKAYET KARAR : İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/575 Esas, 2021/39 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 24 İcra Müdürlüğü'nün 2020/6245 E....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde;usul ekonomisi ilkesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya ve borca itirazın esasının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK’nin 20. maddesindeki usul işlemlerinin yerine getirilip icra dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi, ... icra müdürlüğü tarafından borçlunun vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi halinde borçlu veya vekili tarafından İİK’nın 168. maddesi uyarınca ... İcra Mahkemesi nezdinde imzaya ve borca itiraz edilebilecğinden ... İcra Mahkemesi tarafından icra dairesinin yetkisizliğine karar verildikten sonra, imzaya ve borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İcra Müdürlüğünün 2021/7037 esas sayılı dosyası ile 2.320.912,92 TL tutarında icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin 08/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 19/04/2021 tarihinde dosyasının kesinleşmesinden 3 gün sonra UYAP sistemine sözde 14/04/2021 tarihinde icra memuru memurunun itiraz evrakını sisteme yüklediğini, ilgili evrakın sisteme yüklenme tarihinin 19/04/2021 tarihi olduğunu, 19/04/2021 tarihinde icra müdür yardımcısı tarafından borçlu itiraz yasal süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan reddine karar verildiğini, 19/04/2021 tarihinde icra müdür yardımcısı tarafından sözde borca itiraz evrağının alt kısmına kaşe vurulmuş, imza atılmış ve borca itiraz dilekçesinin 14/04/2021 tarihinde sunulduğu beyan ettiğini, itiraz süresi geçmiş evraka sanki süresinde imiş gibi imza atıp, kaşe bastığını, ayrıca borca itiraz evrakında 1.580.395,75 TL borcun kabul edilmiş olmasına rağmen itiraz kararında, borca ve bütün ferilerine itiraz edildiğinin belirtildiğini belirterek icra müdür yardımcısının...