WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından dava dışı Plaza Premium Group aleyhine yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, ödeme emrinin sehven şikayetçi 3.kişinin çalışanı tarafından alındığı iddiasıyla 3.kişinin usulsüz tebligatın iptaline ve tebligatın yapılmamış sayılmasına karar verilmesini istediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayette bulunma hakkının takip dosyasının borçlusuna ait olduğu, dosyanın tarafı olmayan 3.kişinin borçluya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği ancak tebligatı icra müdürlüğüne iade edebileceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından ise şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda satış ilanının şikayetçi borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği görülmektedir. Kıymet takdir raporu ve KDV oranının hatalı gösterildiği iddiası ile satış ilanı ve şartnamenin usule uygun olmadığı iddiaları satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....

Somut olayda, tebligatın usulsüz tebliğ edildiği belirlenmekle, davacının gecikmiş itiraz ile borca itiraz talebinin incelenmesinin gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır. VI-Netice olarak, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esası hakkında davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 13/09/2022 olarak düzeltilmesine dair hüküm verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca, Konya 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26/10/2022 tarihli 2022/462 Esas 2022/557 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine; "a-Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile, Konya 6....

Dava dilekçesi dikkatle irdelendiğinde davacının hem haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu hem de bu iki tebligatın usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla tebligatların iptalini istediği açıktır. Mahkemenin salt davacının 3. Şahıs olup konulan hacizlere ilişkin şikayet hakkı mevcut olmadığından bahisle talebi reddettiği görülmektedir. Her ne kadar davacı 3. Şahsın İİK 82 madde bağlamında haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı mevcut değil ise de davacının kendisine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği kaldı ki gene kendisine tebliğ edilen ihtarnameninde dayanaksız olduğuna ilişkin şikayet hakkı mevcut olup mahkemece bu yöndeki şikayetlerin incelenmediği açıktır. İİK 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde muhataba İİK/89 haciz ihbarnamesi gönderileceği mahkemenin de kabulündedir. Davacı belediyenin bu ihbarnameye yönelik 27/02/2019 tarihli cevabi yazısının itiraz mı yoksa kabul mü olduğu hususunda da mahkememce bir inceleme yapılmamıştır....

usulsüz olduğu iddiasıyla İstanbul 26....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, müvekkilinin usulsüz tebligat iddiasının incelenmediğini, müvekkilinin şifahen taşınmazların satıldığını öğrendiğini, satış ilanı müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, İcra dosyası kapsamında taşınmazlarda Kıymet Takdiri yapılmış ancak söz konusu Kıymet Takdiri raporu da müvekkiline tebliğ olmadığını, Davalı Banka Müvekkilinin yargı nezdinde hak aramasını engellemeye çalıştığını, icra dairesi tarafından yapılan takdirin düşük kalması ve taşınmazın özellikli niteliklerinin kıymet takdirinde belirtilmemesi sebebiyle Müvekkilinin mağdur olduğunu, tebliğdeki usulsüzlük nedeniyle Müvekkilinin kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamadığını, bu sebeple taşınmaz değerinden düşük olarak satışa çıktığını, Müvekkilinin şehir dışında olduğu maddi gerçeği karşısında tebligatın usulsüz olduğunun açık olduğunu, mevcut tebligatta yapılan işlemin usulsüz olduğunu, müvekkili usulsüz tebligat sonucu itiraz ve şikayet...

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    Davacı borçlu şirket vekilinin 02/02/2022 tarihli celsede usulsüz tebligatları sisteme yüklendikleri 05/10/2021 tarihinde öğrendiklerini beyan ettiği, usulsüz tebligat şikayetin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunması gerektiği, davacı borçlu şirket vekilince 7 günden sonra 16/11/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, davacı vekilince usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde şikayette bulunmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine kararının yerinde olduğu, diğer şikayet sebeplerinin ise usulsüz tebligatı öğrenme tarihinden itibaren usule uygun hale geldiğinden mahkemece bu talebi yönünden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Borçlu şirketin 27.3.2019 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün açıkça fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece satış ilanının taşınmazların hissedarlarının tümüne ve yasada belirtilen kişilere usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia edildiği, borçlu şirket adına çıkartılan ilan tebligatının usulsüz olduğunun ilk kez 18.11.2019 tarihli beyan dilekçesi ile ileri sürüldüğü, tebligatın neden usulsüz olduğuna ilişkin açıklamanın ise 24.02.2020 tarihli beyan dilekçesi ile yapıldığı anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu