Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve ... E., ... K.). Somut olayda, borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 11.05.2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 03.05.2016 tarihi bildirildiği gibi, borçlu vekilinin 03.05.2016 havale tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğüne başvurarak takip dosyasının fotokopisini talep ettiği gözetildiğinde, borçlunun 11.05.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayetin yasal yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, şikayetin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.)....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin şikayet nedenleri dışındaki diğer şikayet nedenlerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2020/22295 Esas sayısı ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin halen oturmakta olduğu adrese örnek no 13 ödeme emrinin gönderildiğini, ancak adreste tanınmadığından bahisle tebligatın usulsüz bir şekilde iade edildiğini, daha sonra T.K. nun 21/2 maddesi şerhini taşıyan yeni bir tebligat çıkarıldığını ve 25/01/2021 tarihinde muhtara teslimi ile usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, müvekkili hakkında başlatılan takipten 08/03/2021 tarihinde yapılan haciz ile haberdar olduğunu bildirerek, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 08/03/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz tebligatın iptaline, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazlarının reddine dair kararın şikayet nedeniyle kaldırılmasına, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına...
Yukarıda belirtilen tüm hususlar hep birlikte değerlendirilerek ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetin kabulü ile; şikayet eden aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2021/4093 Esas takip sayılı dosyası ile yapılan takipte şikayet edene yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu" gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet eden yönünden 19.04.2021 olarak düzeltilmesine, borca itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirket aleyhine başlatılan ilamsız tcra takihinden 19/04/2021 tarihinde haberdar olduğunu, 21/04/2021 tarihinde İİK'na göre 3 günlük yasal süre içinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, buna dair tüm bilgi belgeleri de sunduğunu, Ankara 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/841 KARAR NO : 2020/1195 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİTLİS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2019/47 ESAS, 2019/54 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Bitlis İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/12/2019 tarih, 2019/47 Esas, 2019/54 Karar sayılı kararına karşı Şikayet Eden vekilince istinaf edilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK nun 352.maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda ; TALEP : Şikayetçi vekili, dava dilekçesinde özetle; borçlusu oldukları Bitlis İcra Müdürlüğü'nün 2019/2697E sayılı dosyasında ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre 28.08.2019 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, tebligattan 16.09.2019 tarihinde genel merkeze tebliğ olunan bakiye borç muhtırası ile haberdar olunduğunu, tebligatın temsil ve tüzel kişiliği bulunmayan T1 gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ayrıca tebligatın muhtara tebliğ edilerek bundan ne şubenin ne de merkezin...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu (3.kişi) KB Efsane Pet....A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya incelendiğinde, usulsüz tebligat yapıldığının görüleceğini, müvekkili şirkete yapılan 1.Haciz ihbarnamesi, 2.Haciz ihbarnamesi ve 3.Haciz ihbarnamesinin şirket bünyesinde dahi çalışmayan müvekkili şirketle ilgisi olmayan şahıslara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, söz konusu tebliğ parçaları incelendiğinde, TK. 12 ve 13....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; İİK'nın 103. maddesi gereğince gönderilen davetiye ile kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının borçluya usulsüz tebliğ edildiğini, diğer ilgililere yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporunun, şikayet konusu taşınmazlar görülmeden düzenlenmesi nedeniyle usulsüz olduğunu, satış ilanının adliye ilan tahtasına ihaleden makul bir süre önce asılmadığını, belediye ilanının da satıştan bir ay önce yapılmadığını, satış ilanında elektronik satış tarihlerinin ve taşınmazların önemli özelliklerinin yazılmadığını, mükellefiyetler listesinin hazırlanmadığını ileri sürerek tapunun 7 parselinde kayıtlı 5 ve 7 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep etmiştir. II....
Satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. Somut olayda, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, vekile yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddia bulunmadığından mahkemece resen vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, açıklanan nedenle ve başkaca fesih sebebi de bulunmadığı göz önünde bulundurularak ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....