DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....
Davacının dava dilekçesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetki itirazına ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece yapılan yargılamada kararın gerekçesinde yetki itirazının reddine karar verildiğinin belirtildiği, ancak hüküm fıkrasında davacının yetki itirazına ilişkin bir karar bulunmadığı, bu haliyle kararın gerekçesiyle hüküm fıkrasının çelişkili olduğu gibi hüküm fıkrasında yetki itirazına ve borca itiraza ilişkin bir hüküm kurulmadığı, bu durumun 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir. Mahkemece davacının ileri sürdüğü itiraz ve şikayetlerin ayrı ayrı değerlendirilip hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2021 NUMARASI : 2019/2253 ESAS - 2021/346 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 12.12.2019 tarihinde haberdar olunduğunu, takibe dayanak bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile takibin durdurulmasına ve lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....
Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....
borçlu tarafından şikayet dilekçesinde her ne kadar borca , kıymet takdirine ve satışa itiraz edilmiş ise de ilamsız icraya dayalı takiplerde borca itirazın İcra Dairesine yapılması ve İcra Dairesince değerlendirilmesi gerektiğinden ve kıymet takdirine ve satışa ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bu konularda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" şeklinde karar verilmiştir....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin borçluya 21/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından 03/02/2020 tarihinde yasal 7 günlük süreden sonra itiraz edildiğini ve buna bağlı olarak icra dairesinin süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle takibin devamına karar verdiğini, dava dilekçesinin borçluya 07/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından 30/06/2020 tarihinde cevap verildiğini, usulsüz şikayet iddiasında dahi şikayet süresi geçtiğini belirterek davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması talebine ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2020/77 ESAS 2021/968 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesinin 2020/285 esas sayılı dosyasından hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takip dayanağı senette atılı imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek şikayet ve imzaya itirazda bulunmuş icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.'nun 168. maddesinin .... ve .... bentlerine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...’e ödeme emrinin ....04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise, ....04.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, itiraz süresinde olduğundan, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2022/18 ESAS 2022/193 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan örnek 7 ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu, takipten 05/01/2022 tarihinde haberdar olduğunu, bu yöndeki şikayeti kabul edilmeyecek ise gecikmiş itirazının kabul edilmesi gerektiğini, zira müvekkilinin yurt dışında olduğunu, gecikmiş itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine, takip müstenidi senetteki imzaya ve borca itiraz ettiklerini beyanla şikayette bulunmuştur....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....