WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK 18.maddesi gereğince şikayet yargılamalarında basit yargılama usulü uygulanır. Basit yargılama usulünde iddia ve savunmaları genişletme yasağı dava ve cevap dilekçesi verilmesinden itibaren başlar. Davacı dava dilekçesinde ödeme emri itiraz başlığı altında ilamsız takibe ilişkin borcu olmadığına yönelik dilekçe vermiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 16/05/2022 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı çerçevesinde kabul edilmemiştir. İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnası olan ıslahın davanın türü olan icra memuru işlemini şikayette uygulanamayacağı ve karşı tarafın açık muvafakati de bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı asıl dava dilekçesinde borcu olmadığından ödeme emrine itiraz etmiş olup, kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir ibare bulunmadığı anlaşılmıştır. İlamsız takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması gerekir. İcra Mahkemesine yapılan ödeme emrine itiraz hüküm doğurmaz....

İcra Hukuk Mahkemesi'ne borca itiraz davası açtığı 31/08/2020 tarihinde muttali olduğu, ancak bu tarihten itibaren 5 günlük yasal süre geçtikten sonra u davanın açıldığı, dolayısıyla davacı vekilinin gecikmiş itiraz talebi ile usulsüz tebliğ sebebiyle tebligatın iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile "Davacının davasının süreden REDDİNE" karar verilmiştir....

Dava, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca ve İİK'nın 170 maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/7352 esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve T1 hakkında toplam 30.891,37 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde harç yatırmak suretiyle 5 günlük yasal itiraz süresi içinde imzaya ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır....

Kandıra İcra Müdürlüğü'nün 2018/47 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 hakkında toplam 252.619,18 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 05/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 12/08/2018 tarihinde harç yatırmak suretiyle 5 günlük yasal itiraz süresi içinde imzaya ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 170. maddesinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraz düzenlenmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3424 KARAR NO : 2023/106 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/101 ESAS, 2022/673 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİYE VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/101 Esas, 2022/673 Karar sayılı dosyasında verilen davalı şirket hakkındaki talebin usulden reddi, davalı T3 hakkında usulsüz tebliğ şikayetinin ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 10....

İcra MahkemesiTARİHİ : 20/04/2006NUMARASI : 2006/246-250 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 sayılı kanunun 32. maddesinde; (Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ  tarihi addolunur.) Görüldüğü üzere, tebligatın usulsüz olarak yapılması halinde, tebliğ işlemi mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğünü şikayet etmesi halinde mahkemece tebliğ işleminden muhatabın haberdar olduğu gün belirlenmeli ve tebliğ tarihi öğrenme tarihi olarak düzeltilmelidir. (HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. 1991/344 K.) Mahkemece yukarıdaki ilkeler ışığında şikayetçi borçlu ...................'...

    Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 21/02/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...

    İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste sürekli çalışan ... imzasına tebliğ edildiği" şerhi mevcuttur....

      İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

        Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

        UYAP Entegrasyonu