a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin tamamen hukuk sınırları içerisinde dava konusu çeki iktisap etmiş,çekin karşılıksız çıkması üzerine yasal hakkını kullanarak icra takibi başlattığını,müvekkilinin çeki ciro ve teslimini kanuna uygun şekilde gerçekleştirerek iyi niyetli olarak yetkili hamil olmakla,yasal haklarını kullanarak davacı aleyhinde icra takibi başlatmasında hukuki engel bulunmadığından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 19/09/2019 gün 2018/101 Esas- 2019/723 karar sayılı kararı ile "1- Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazın yasal süresinde ileri sürülmediği anlaşıldığından USULDEN REDDİNE, 3- Takip durmadığından ve esasa girilmediğinden davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, " karar verilmiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde itirazdan sonra davalı borçluya ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeni ile alacaklının takibe devam iradesinde bulunması nedeni ile itiraz geçerlidir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Tebligatta, muhatabın geçici olarak adresinde bulunmadığına dair bilgisine başvurulan yan komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edildiği, diğer unsurlar bakımından da 20/03/2020 tarihinde davacıya yapılan ödeme emri tebligatının yukarıda izah edilen şekil şartlarının havi olduğu, bu durumda yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ilamsız takipte borca, yetkiye, imzaya itiraz bakımından ilamsız takipte itiraz merciinin icra müdürlüğü olması nedeni ile borca, yetkiye ve imzaya itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, bu talepler bakımından icra mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle de davanın reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/4238 E sayılı takip dosyası DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: I- İstinaf konusu, ilamsız takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayet ile zamanaşamı ve borca, faize faiz oranına itiraza ilişkindir. Alacaklı Yapı Kredi Bankası tarafından 24/07/2020 tarihinde davacı borçlu Seden Triko T1 aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davacı borçluya 31/08/2020 tarihinde TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmaması nedeni ile TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığını ileri sürdüğü mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayeti ve zamanaşımı itirazı yönünden davanın reddine, davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Davacıların, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacılar, 17/09/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiğinden, takipten bu tarihte haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Usulsüz tebligat şikayeti 02/11/2020 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Kararın niteliği gereği duruşma açılmaması sonuca etkili görülmemiştir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Belgede Sahtecilik Suçu'nu işleyerek müvekkili adına kambiyo senedi düzenlediğini, (İş bu husus nedeniyle taraflarınca Savcılık şikayeti de yapıldığını), müvekkiline ait olmayan iş bu takibe dayanak senetteki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle iş bu davanın kabulüne, imzaya itirazları cihetinde takibin müvekkili yönünden (tüm asli ve feri talepleri yönünden) durdurulmasına ve iptaline, aksi kanaat halinde diğer itirazları gözetilerek takibin durdurulmasına ve iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren mezkur icra takibinin teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, şikayet (imzaya ve borca itiraz) istemine ilişkin olup hüküm İcra Tetkik Merciince verilmekle, Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 31.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla; mahkemece davaları kabul olmuşsa da işin esasına girilmediğini, borca ve tüm ferilerine itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin usulsüz tebliği öğrenme tarihi olan 29/01/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde borca ve tüm ferilerine itirazımızın kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğindedir olup istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz'' hükmüne yer verilmiştir....