İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2021 NUMARASI : 2020/481 ESAS - 2021/8 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Ödeme Emri Tebligatı Usulsüzlüğü) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenleri tekrar etmekle birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, ancak şikayetin asıl sebebinin ödeme emrinin İİK'nın 58. maddesine aykırı düzenlenmiş olması olduğunu, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında da bu hususun açıkça belirtildiğini, mahkemece takip talebinin İİK'nın 58. maddesine aykırı olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadığını, yalnızca tebligata ilişkin değerlendirme yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi içeriği incelendiğinde; davacının dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünden bahsettiği, ancak bu konuda dava ve talep hakkını saklı tuttuğunu belirttiği, İİK'nın 58. maddesine aykırılık iddiasını ileri sürdüğü ve bu hususta şikayetin süreye tabi olmadığını belirterek şikayette bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece şikayet konusu olmayan, usulsüz tebliğ yönünden değerlendirme yapılması hatalıdır....
Davacı tarafın ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdüğü bu husus satışa hazırlık işlemlerine yönelik olup satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak belirttiği ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Tic Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının bazı kısımlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, usulüne uygun olarak öğrenme tarihinden itibaren 3 gün içerisinde gecikmiş itiraz yapıldığını, fakat yerel mahkemenin gerekçeli kararında gecikmiş itirazlarına ilişkin hususların tartışılmadığını, davalı tarafın mersis adresine tebligat ve T.K Madde 35'e göre tebligat talebi ve nihayetinde T.K Madde 35'e göre yapılmış tebligata ilişkin Mahkeme tarafından usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne karar verildiğini ancak, davalının yapmış olduğu tebligatın taraf takip işlemi olduğunun değerlendirilmediğini, lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, ayrıca yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakıldığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti ile birlikte diğer şikayet nedenlerini de ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince;usulsüz tebliğ şikayeti yönünden; şikayetin süre yönünden reddine, icra memur muamelesini şikayet yönünden; şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli 2....
İcra Dairesi'nin 2019/22942 Esas sayılı icra dosyasında borçlu T1 yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olması sebebiyle iptaline, tebliğ tarihinin 01/08/2019 olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibi sırasında 16/12/2020 tarihinde borçlunun hazır olmadığı sırada haciz işlemi yapıldığı ve haczedilen makinelerin davacı 3. kişiye ait olduğuna ilişkin mahkememize istihkak davası açıldığı görülmüş, Konya 4. İcra müdürlüğünün 2019/11737 esas sayılı dosyasından yapılan ödeme emrinin iptaline ilişkin olarak davacı T7 tarafından Konya 3. İcra hukuk mahkemesinin 2021/55 esas sayılı dosyası ile şikayet davası açıldığı ve mahkemece şikayetin kabulü ile davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliği tarihinin 01/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7....
-Muğla" olduğunu ve müvekkilinin esas itibariyle Almanya'da yaşadığını, Bodrum'daki yazlık evini sadece yaz aylarında kullandığını, usulsüz tebligat nedeni ile müvekkilinin tebliği öğrenme tarihi olan 17.10.2014 tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece borçluya gönderilen icra emri tebligatı usulsüz ise de 103 davetiyesinin tebliği usulüne uygun olduğundan icra emrinin tebliğ tarihinin 02.05.2012 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....
O halde, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile davacının tebligata 17/02/2022 tarihinde muttali olduğunun tespitine karar verilmesinde ve davacının icra müdürlüğüne yaptığı 21/02/2022 tarihli borca itiraz da süresinde olup, itirazların reddine ilişkin 22/02/2022 tarihli memur işleminin kaldırılmasında da isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....