Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi incelendiğinde, hem dilekçenin ilk parağrafında hem izahat kısmında, hem de neticei talep kısmında şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna hasredildiği, dava dilekçesinde davacı borçlu şirkete 103 davetiyesi tebliğinin de usulsüz olduğunun açıkça iddia edilip ileri sürülmediği, buna göre her ne kadar davacı vekili tarafından müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna dair 20/03/2023 tarihinde şikayet yoluna başvurulmuş ise de, davacı şirkete aynı takip dosyasında 103 davetiyesinin 07/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, yine kıymet taktir raporunun da 04/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, bu sebeple 07/12/2022 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun öğrenildiğinin kabulü gerektiği, bu tarihten itibaren şikayetin 7 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerektiği halde, bu süre geçirildikten sonra şikayet yoluna...
Davalı yargılama sırasında usulsüz tebligata dayalı ödeme emrinin 30.05.2014 tarihinde öğrenildiğini, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/650 sayılı dosyasında şikayette bulunduğunu belirtmiş, yargılama sırasında sunduğu dilekçe ile şikayet dosyasının ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/647 Esas nolu dosyası olduğunu belirterek dosya numarasını düzeltmiştir. Her ne kadar Mahkemece borcun sebebi olarak ‘’aidat, emlak vergisi, elektrik, su ve diğer giderler’’ in gösterildiği, ancak kira sözleşmesinde bu alacakların ödenmemesinin tahliye nedeni sayılacağına dair bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş ise de, ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesi hususunda......
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/298 E. - 2015/331 K. sayılı dosyası üzerinden şikayette bulundukları, anılan şikayet dosyasında işbu ihalenin feshi şikayetinde bulunan vekil ile temsil edildikleri, mahkemenin 08.9.2015 tarihli kararının takip dosyasında mevcut olduğu, borçluların takip dosyasında vekille temsil edildikleri hususunun, Bölge Adliye Mahkemesi’nce de tespit edildiği görülmektedir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçlular vekiline yapılan satış ilanı tebligatının mevcut olmadığı belirtilerek ihalenin feshine karar verilmiş ise de; Dairemizin 26.5.2021 tarihli eksiklik talep yazısı üzerine ilgili mahkemece gönderilen tebligat mazbatasının incelenmesinde, borçlular vekili Av. ... adına çıkartılan satış ilanı tebligatının 21.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde bu tebligata yönelik bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayet eden 3. kişi, kendisine gönderilen İİK.nun 89/1 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat ile diğer haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, öğrenme tarihinin 06.06.2014 olarak tespitini, haciz ihbarnamelerinin iptalini ve hacizlerin fekkini talep etmiş, mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemi yasaya uygun olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese...
Gerekçe ve Sonuç Şikayetçi borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu ve itirazların yasal beş günlük süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan alacaklının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2022 NUMARASI : 2022/837 ESAS - 2022/1172 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/08/2022 tarihli memur muamelesine dayalı satış tebligatı hazırlanması işleminin hukuka aykırı olduğunu ve tebliğin de usulsüz olduğunu, tebliğ işlemine dayanak alacaklı talebi mevcut olmadığı gibi müdürlüğün resen yapmak yetkisi de bulunmadığını beyan ederek 16/08/2022 tarihli tebligata ilişkin hukuka aykırı memur işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme; şikayetin reddine karar vermiş, davacı karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin kanun ve usul dairesinde yapıldığını, şikayetin süresinde açılmadığını, ihalenin feshini talep edene satış ilanının 31/03/2021 tarihinde tebliğ olunduğunu, bu nedenle şikayet edenin satıştan 31/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu, kendisinin de bu satış ilanı tebligatı ile ilgili hiçbir iddiasının olmadığını, satıştan haberdar olan şikayet edenin davayı süresinde açmadığının ortada olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, şikayet eden 2017 yılındaki tebligatın usulsüzlüğünü iddia etse dahi en azından tebligatın kendisine yapılması ile hakkındaki tebligatı öğrenmiş olduğunu, bu sebeple usulsüz tebligata ilişkin iddiaların dinlenemeyeceğini, bu sebeple şikayet tarihleri usulsüz tebligatın öğrenildiği tarih itibariyle başladığından şikayetin süresinde açılmadığının sabit olduğunu, kendisine usulü dairesinde bir çok tebligat yapıldığını belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, kural olarak usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK’nın 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde işlemi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği, esas icra dairesinin Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2020/18344 Esas sayılı dosyası olduğu ve kıymet takdiri tebligatının da bu dosya üzerinden çıkarıldığı, dolayısıyla işlemi yapan icra müdürlüğü Gaziantep İcra Müdürlüğü olduğundan usulsüz tebligat şikayeti yönünden de davanın Gaziantep İcra Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Mersin 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2825 KARAR NO : 2021/906 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÜZİÇİ (İCRA HUKUK) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2019/75 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata İlişkin) KARAR : Düziçi ( İcra Hukuk )Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11/09/2019 tarih 2019/32 esas 2019/75 sayılı kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Düziçi İcra Dairesinin 2019/642 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takipte, 26/07/2019 tarhinde icra dosyasına vekalet koyarak dosya örneği aldıklarında, müvekkili şirketin bulunduğu mahallenin muhtarına 30/05/2019 tarihinde hukuka ve tebligat hükümlerine aykırı olarak icra ödeme emrinin tebliğ edildiğini öğrendiklerini, tebliğ mazbatasının mevzuatın aradığı şartlara uymayıp tamamen usulsüz olduğunu, tebligatın Tebligat...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin ilk tebligata herhangi bir usulsüzlük itirazı bulunmadığını, Yerel Mahkeme kararının bu yönüyle hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı vekili tarafından takip talebinde belirtilen adrese ödeme emri gönderilmediği savının hukuka uygun olmadığını, kanunun açıkça tebliğ isteyenin beyanı denildiğini, şikayet konusu tebligatın Yönetmeliğe uygun olarak yapıldığını, tebligatta usulsüzlüğün söz konusu olmadığını, tebligatın usulsüzlüğü yönündeki Yerel Mahkeme kararının kanuna ve Yönetmeliğe aykırı olduğunu, yerel Mahkeme, bu ilk tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayet olmamasına rağmen, kararın gerekçesini tamamen iade dönen ve şikayete konu edilmeyen ilk tebligata dayandırıldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....