Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce, bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir (HGK'nın 12/02/1969 T. ve 1967/172- 107 sayılı kararı). Somut olayda, şikayeti borçlunun önce bilinen adres olan "Çiftepınarlar Köyü Konuralp Cumhuriyet Cad....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı borçlu T1 vekilinin usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile; Gebze İcra Dairesi'nin 2021/31834 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçluya gönderilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 01/09/2022 olarak tespitine, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
başlatılmış olması karşısında, borçlulara bakiye gider avansı yatırılmasına ilişkin usulüne uygun bir süre verildiğinin kabulü mümkün değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Körfez İcra Dairesi'nin 2020/1592 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından, borçlu davacı aleyhine, toplam 38.000,00 TL kira alacağının tahsili için adi kira ve hasılat kiralarına ait ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin borçluya 25/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Dava, örnek 13 takipte usulsüz tebligat şikayeti olup, İİK'nun 16. maddesine göre yapılmış bir şikayet niteliğindedir. HMK'nun 118. maddesi anlamında dava değildir. İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır....
Köyünde kayıtlı bulunan 17 parselde'de bulunan taşınmaz üzerindeki 4 numaralı bağımsız bölümün ihalesinin 13.01.2014 tarihinde yapıldığı, şikayetçi borçluların sair şikayet sebepleri ile birlikte satış ilanı ve kıymet taktirinin tebligatının usulsüz olduğunu iddia ederek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/2108 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin haciz ihbarnamelerinin gönderildiği adres olmadığı, dolayısıyla öncelikle bilinen adrese çıkmayan tebligat usulsüz olup 103 davet kağıdının tebliğinin TK 21/2’ye göre yapılması usulsüzdür. Netice itibari ile 103 davet kağıdının tebliği usulsüz olduğu gözetilerek şikayet süresinin buradan başlatılması yerinde olmayıp haciz ihbarnamelerine ilişkin şikayetin süreden reddi yerinde değildir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin usulsüzlük değerlendirilmek suretiyle oluşak sonuca göre karar vermek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Usulsüz tebliğ şikayeti yukarıda bildirilen kanun maddesi gereğince yerinde olmadığından davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Tüm dosya kapsamında mahkememizde hasıl olan kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı Şenay Yılmaz'ın süresinde olmayan itirazlarının reddine, davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile süresinde olmayan itirazlarının reddine" karar verildiği görülmüştür....
ekinde sunulan vekiline vermiş olduğu vekaletnamedeki adres ile aynı olduğu, dolayısıyla davacının kendi adresi olduğu, tebligatın 23/11/2015 tarihinde kuzenine tebliğ edildiği, 23/11/2015 tarihinden önce yapılan tebligatların usulsüz olduğu kabul edilse dahi, 23/11/2015 tarihindeki satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olmakla, borçlunun tebligatların usulsüz olduğuna ilişkin şikayet hakkının bu tarihten itibaren başladığı, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca şikayet süresinin 7 gün olduğu, ancak borçlu davacı tarafından iş bu davanın 05/01/2016 tarihinde şikayet süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01/06/2017 tarih ve 2016/16064 Esas-2017/8694 Karar sayılı ilâmı ile onandığı, borçlu vekilinin bu kez karar düzeltme isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi ile mersis kayıtlarındaki adreslerinin birebir örtüşmediği, bu durumda mersis kayıtları esas alınarak borçluya Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı, tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile borçlu şirkete usulsüz tebliğ edilen ödeme emri tebligatının tebliğ tarihinin usulsüz tebligata ıttıla tarihi olarak bildirilen 01.07.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'...