Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkili şirkete birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/06/2022 tarihi olarak düzeltilmesinin talep edildiği, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin her hangi bir iddia da bulunulmadığı gibi, ikinci haciz ihbarnamesinin iptalinin de talep edilmediği, buna göre icra dosyası incelendiğinde davacı şirkete ikinci haciz ihbarnamesinin 01/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin en geç 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 01/06/2022 tarihinden itibaren yasada öngörülen 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği halde, bu süre geçtikten sonra 20/06/2022 tarihinde şikayet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenerek...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/09/2022 NUMARASI : 2022/269 ESAS 2022/2 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı gözüken tarafa açtıkları İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/371 E. sayılı dosyaya sunulan cevap dilekçesini Uyap kontrolleri sırasında fark ettiklerini, bahsi geçen tebligattan müvekkilin haberdar olmadığını, bu tebligatın doğrudan TK M. 21/2' ye göre yapıldığından usulsüz olduğunu, ilk tebligat niteliğindeki tebliğin TK m. 10/2 gözardı edilmek suretiyle doğrudan tk m. 21/2’ye göre yapılmasının usulsüz olduğunu, bu nedenlerle; şikayetlerinin kabulü ile İstanbul 7....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibe nazaran 3.kişi konumundaki davacılar tarafından açılmış icra müdürlüğü işlemine yönelik şikayet davasıdır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 19/01/2021 tarihli itiraz dilekçesi hakkında icra müdürlüğünün olumlu veya olumsuz bir tensip oluşturmadığını , işlerin sürüncemede bırakıldığını, İİK 16/2.madde uyarınca süresiz şikayet hakkını kullandıklarını, mahkemenin esasa ilişkin hususları değerlendirmeden süresiz şikayete ilişkin açıklamaları gözardı ederek karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını, usul ve yasaya aykırı haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğünün tespiti ile 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak tespitine, müdürlüğün davacının dosyaya borçlu olarak eklenmesi kararının iptaline , hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

Borçlular vekili, şikayet dilekçesinde müvekkillerinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, tebligatların bizzat borçlular imzasına yapıldığı, borçlu T2 gönderilen tebligatın eşi T1 imzasına usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı ve böylelikle borçluların takipten haberdar olduğu, ayrıca mahkememizin 2020/45 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyasına ilişkin yapılan usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, bu açıklamalara göre ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olduğu ve bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde dava açılması gerekirken yasal süre geçirildikten sonra 13/02/2020 tarihinde mahkememize başvurulduğu anlaşılmakla yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine, usulsüz tebligata ilişkin memur işlemine yönelik şikayetin ise mahkememizin 2020/45 esas sayılı dosyasında karar daha önce karar verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Borçlunun icra emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2020/508 ESAS - 2020/381 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin taşındığı ve muhtarlıkta kaydının bulunmadığı şerhiyle bila tebliğ iade edilmesine rağmen aynı adrese yeniden tebligat çıkarılarak muhtara bırakıldığını, müvekkiline ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takipten 28/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligatın iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi tarafından, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerin ilgilisi tarafından yapılması gerektiği, ancak söz konusu usulsüzlüklerin sıra cetveli tanzimi aşamasında diğer alacaklıların hakkını haleldar etmesi halinde alacaklılar tarafından ileri sürülebileceği, şikayet olunanın takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 10.08.2017 tarihinde usulsüz tebliğ edildiği, buna karşın örnek 103 davetiyesinin 17.08.2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, Borçlunun icra takibinden bu tarih itibariyle haberdar olduğu, İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin 5 gün, ödeme süresinin on gün olup ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağı, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin beş günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği, borçlunun 17.08.2017 tarihinde takipten haberdar olduğundan...

    İcra Mahkemesi'nce usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, ıttıla tarihinin 28.10.2003 tarihi olarak tesbitine; hukuka uygun bulunan sıra cetveline itirazın kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yanın iddialarından biri davalı yanın takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin dava dışı borçluya usulüne uygun biçimde tebliğ edilmediği, dolayısıyla davalı yanın takibinin kesinleşmediği noktasındadır. Mahkemece dava tarihinin ıttıla tarihi olarak kabulü istemi karşılamaktan uzaktır. İkinci istem ise haciz ve muhafaza masrafı olarak yapılan paranın kendilerine ödenmemesinin hatalı olduğuna ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 138/II nci maddesine göre bir malın satış bedelinden öncelikle haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masraflar çıkartılmalıdır....

      şikayet yoluna şikayet süresi geçtikten sonra 24/02/2021 tarihinde geldiği ve şikayetin süresinde olmadığı değerlendirilerek şikayetin reddine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu