Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gereğince usulsüz tebligatın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde bu durumu icra mahkemesine bildirmesi gerektiğini, müvekkili tebligatların usulsüz olduğunu öğrendikten itibaren 7 gün içinde şikayet hakkını kullandığını, davanın süresinde olduğunu, usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir....

Davacı T1 mernis adresine çıkartılan ilk tebligatın bila dönmesi üzerine çıkartılan 2.tebligatta yukarıda belirtildiği şekilde tebligatın 21/2.madde gereğince mernis adresine yapıldığına ilişkin şerh bulunmadığından tebligat usulsüz ise de, davacıya kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın barkod sorgulamasına göre, 10.02.2020 tarihinde T.K. 21.maddeye göre tebligat yapıldığı, dava dilekçesinde kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine dair bir şikayetin bulunmadığı, davacının en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihi olan 10.02.2020 tarihinde takipten haberdar olmasına rağmen, 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 27.02.2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, şikayetin süresinde olmadığı, dolayısıyla yetki itirazının da süresinde olmadığı, HMK.355 mad....

Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, ... .... ... Müdürlüğünün 2015/7892 Esas sayılı takip dosyasında hazırlanan ....09.2015 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanın takibinin usulsüz ödeme emri tebliği ile kesinleştirilmiş olması sebebiyle cetvelde .... sırada yer alan şikayet olunan haczinin geçersiz olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini, şikayet olunan takibindeki ödeme emrine ilişkin tebligatın iptalini ve hacizlerinin kaldırılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

    Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır. (H.G.K. 29.12.1993 Tarih ve 1993/18-778 E. 1993/876 K.) (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2-772 E. 2006/17 K.) Muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin aksi ise tanık beyanı ile kanıtlanamaz. Bu beyanın aksi, ancak borçlu tarafından imzası kabul edilen yazılı veya resmi nitelik taşıyan bir belge ile ispat edilebilir. H.G.K.nun 7.4.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönündeki iddia mahkemede her türlü delille kanıtlanabilir. Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1 maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....

      nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda şikayetçiye çıkartılan ilk tebligat bila tebliğ iade geldiğinden ve ikinci tebligatın TK'nın 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun yapıldığından ödeme emri tebliği işleminin usulüne uygun olup şikayetçinin icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarına dair sair iddiaları süresinde ileri sürülmediği gerekçesiyle usulsüz tebliğ işlemine ilişkin şikayetin esastan, sair itirazların ise süre yönünden reddine karar verilmiştir....

        Şikayetçi borçlunun tebliğ tarihinden önceki bir tarihte adres değişikliğini resmi kurumlara süresinde beyan ettiği de gözetilerek, yapılan tebligat usulsüz kabul edilmiştir. 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Bu halde, mahkememizce, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair şikayetin kabul edilerek, 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/02/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir....

        usulsüzlüğünü kabul etmemek ile birlikte usulsüz tebligata ilişkin 7 günlük hak düşürücü şikayet süresi geçirildiğinden usulden reddi gerektiğini, davacıya gönderilen tebligatların Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince yapıldığını, bu sebeple tebligatların usulsüz olması söz konusu olmadığını, açıklanan nedenler ile haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen huzurdaki davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....

        No:174 Alibeyköy-Eyüp / İstanbul" adresine işbu tebliğden sonra taşındığı görülerek 16/12/2021 tarihli icra müdür yardımcı tarafından taleplerinin reddedildiğini, icra memurluğunun iş bu kararının yasaya aykırı ve usulsüz olduğunu ileri sürerek, şikayetin kabulüne, müdürlük kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgilerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur....

        UYAP Entegrasyonu