No:41 Ulukışla/Niğde adresinde ikamet ettiği görüldüğünden mahkemenin salt kolluk araştırmasına dayalı tebligat usulsüzlüğüne ilişkin kabulünün isabetli olmadığı görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı kararı). 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir"....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, genel haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayetidir....
İcra Ceza Mahkemesi'nin 2018/533 esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet çek bakımından karşılıksız çek suçundan cezalandırılması talebinde bulunulduğu, ceza dosyasına sunulan şikayet dilekçesinde çeklerin tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin takip dosya numarası ve icra dairesinin gösterildiği, ancak ceza davası şikayet tarihi itibariyle takip dosyasından borçluya henüz bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu, borçluya usulsüzlüğü ileri sürülen tebligatın daha sonra 24/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla bu tarihten önce ceza dava dosyası ile takipten haberdar olduğunun kabul edilmesi durumunda dahi, henüz usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından usulsüz tebliğ işleminden haberdar olduğu söylenemez. Ödeme emri tebliğinden önce de borca ve imzaya itiraz süresi başlamaz. Borçlu ancak bir tebliğ işleminden sonra usulsüz tebliği şikayet konusu yapabilir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde yetkisizlik kararı yanında, usulsüz tebligat yapılması nedeniyle yaptıkları itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini de talep ettiklerini, mahkemece bu hususlarda karar verilmediğini, icra dosyasından yapılan tebligatın usule aykırı olduğunu, icra dairesinin yetkisizliğine dair kararın onanmasına ve usulsüz tebligat nedeniyle diğer talepleriyle birlikte davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine T.K'nın 12 ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat yapıldığını, tebliğ alan kişinin daimi çalışan olduğunu gösterir SGK kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, davacı gerçek kişiye yapılan tebligatta en yakın komşuya sorularak beyanının alındığı ve en yakın komşu haber bırakıldığını açık bir şekilde ifade edildiğini, bu şekilde tebligatların usulüne uygun olmasına karşı mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin hüküm bakımından kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalılardan Alternatif Bank'ın icra dosyasındaki alacağını diğer davalı T5 temlik ettiğinden takip dosyasında alacaklı sıfatı bulunmayan bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilerek yapılan yargılamada, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı borçlunun 103 davetiyesini tebliğ tarihinde yurt dışında olduğundan bahisle usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunulmuş ise de, davacı adına çıkarılan 103 davetiyesinin bila ikmal iade dönmesi üzerine mernis adresi olan aynı adrese TK'nın 21/2 şerhi ile yeniden çıkarılan tebligatın 04/01/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun yurt içi mernis adresinin bulunması nedeniyle tebligat tarihinde yurt dışında bulunmasının kendisine yapılan tebligatı usulsüz hale getirmeyeceğinden davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilerek, davacının meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede İİK'nın 82/12 ve 16/1. maddeleri gereğince haczedilmezlik şikayetinin öğrenme tarihinden...
ŞİKAYET Borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, hükmi şahıslara tebligatın 12,13 ve 21.maddeye göre yapılması gerektiğini, tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse yahut evrak müdürü gibi bu işlerle görevlendirilmiş kişinin orada bulunup bulunmadığı araştırılmadığını, tebliğ yapılan ...nin bu işle görevlendirilmiş bir kişi olmadığını, ayrıca tebliğ mazbatasında tebliğ isteyen tarafın adı soyadı ve adresinin yazılı olmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu, icra dosyasından 06.04.2021 tarihinde haberdar olduklarını belirterek davanın kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesine ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Bu durumda mevcut süre aşımı karşısında davacının bu yöne ilişkin ve tebligatlara dayalı olarak gerçekleştirilen icra takip işlemlerine karşı yedi günlük şikayet süresinin dahi geçmiş olması karşısında bu yöne ilişkin şikayetlerinin dahi reddi gerektiği sonucuna varılmıştır Yapılan açıklamalar karşısında davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının usulsüz tebligata yönelik şikayetinin REDDİNE, Davacının usulsüz tebligata yönelik şikayeti red olduğundan ve mevcut süre aşımı karşısında davacının diğer taleplerinin REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Davalı tarafça müvekkilleri aleyhine Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünün 2019/6286 Esas sayılı dosyası ile 105.529,07 TL cari hesap alacağı üzerinden 10/04/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde müvekkilleri T1 Ye ait adresin "Maslak Mah. Meydan Sok....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7115 takip sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/08/2019 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre davacı/borçlu şirkete tebliğ edildiği, davacı borçlu şirket vekilince 02/12/2019 tarihinde, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir....