Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi haczedilen taşınmazının, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin 25/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

Kat: 3 B.B sayılı taşınmazın haczedildiğine ilişkin 103 davet kağıdının 13/03/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tebliğden itibaren haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süre geçtikten sonra 08/08/2017 tarihinde yapıldığı, davacının 19/12/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde usulüz tebligat iddiasında bulunduğu, dava dilekçesinde 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadığu, usulsüz tebligata ilişkin şikayet süresinin 7 gün olduğu, davacı tarafça usulsüz tebligata ilişkin süresinde yapılmış bir itiraz olmadığı, süresinde olmayan usulsüz tebliğ itirazının kabul edilemeyeceği bu durumda meskeniyete ilişkin şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir ve bu süre öğrenme tarihinden başlar. Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi hükümleri uyarınca yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeni araştırılarak komşu, kapıcı, yönetici beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadı ile sıfatının (komşu, kapıcı, yönetici) tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesi 24/06/2021 tarihinde TK'nın 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiş olup tebligatta davacının geçici olarak işe gittiği en yakın komşu/kapıcı/yönetici Hasan Akdağ'dan öğrenilmiş ve yine aynı komşuya haber bırakılmış olup adı geçen komşu imzadan imtina etmiştir....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü'nce 2020/2209 esas sayılı icra takip dosyasından Düzce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazların tapu kaydına 07/07/2020 tarihinde İİK m. 150/c şerhinin işlendiği, hacze karşı şikayeti incelemeye Sakarya İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle takibin iptali ve haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ayırma ve yetkisizlik kararının usulsüz olduğunu, haczedilmezlik iddiasının mülkiyetindeki tüm yerler ile ilgili olduğunu ve icra müdürü tarafından re'sen gözetilmesi gerektiğini, satışa konu edilen 375 ve 351 parsel yönünden dikkate alınması gerektiğini, verilen ipoteklerin zirai kredi için zorunlu ipotekler olduğunu, takiplerin iptali gerektiğini, hukuksuz takip nedeni ile satış yapıldığını, Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir....

    İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun, şikayet dilekçesinde tebligatların yapıldığı tarihlerde eşi ile ayrı yaşadığından usulsüz yapılan tebligatlardan satış ilanının tebliği ile haberdar olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaksızın tebligatların usulsüzlüğüne hükmedildiği görülmüştür. Öte yandan, şikayet konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde TC. Ziraat Bankası AŞ. lehine 22.04.2011 tarih, 9399 yevmiye numaralı 157.500,00 TL bedelli ipotek şerhinin bulunduğu ve bankanın 11.09.2015 tarihli yazı cevabında da ipotek alacağının devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borçlu ...'...

      mernis adresine yönelik usulsüz tebligata ilişkin açılmış şikayet davası ve gecikmiş itiraz bulunmadığından borçlunun takipten haberdar olduğu kanaatiyle meskeniyet şikayetinin yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle şikayetin usulden reddine karar verildiği görülmektedir....

        Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş olup, dava konusu edilen usulsüz tebligat şikayeti yönünden istinaf talebinin bulunmadığı, taşkın haciz şikayeti yönünden ise, mahkemece bu yöne ilişkin kararın kesin olarak verildiği, İİK'nun 363. maddesi uyarınca istinaf incelemesine tabi kararlardan olmadığı nazara alındığında davacı vekilinin taşkın haciz şikayetinin istinafa tabi olduğuna ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

        Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmekle birlikte müvekkiline gönderilen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin hacizden 11.12.2018 tarihinde haberdar olduğunu ve şikayetin süresinde olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İİK'nın 82/1- 12'de düzenlenen haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....

        UYAP Entegrasyonu