Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle, usulsüz tebligata rağmen yaptığı itirazın süresinde olmadığından bahisle davanın reddedildiğini, kararın usul ve esasa aykırı olduğunu belirterek, gerekçelerini sunma hakkının saklı tutulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4 ve 12. bentleri uyarınca meskeniyet ve maişet iddialarına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Sarıgöl İcra Müdürlüğünün 2018/415 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında başlatılan kambiyo takibi olduğu, ödeme emrinin davacıya 04/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıya ait taşınmazlara 16/09/2019 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin de 26/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar....

talep etmiş, mahkemece; borçlu tarafından, 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açıldığı ve tebliğ tarihinin düzeltildiği iddia ve ispat olunmadığından bahisle 103 davet kağıdı tebliğ tarihine göre şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İİK'nın 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğu, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, davacıya 103 davetiyesinin 18/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayeti süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

      Ne var ki asile ve vekiline çıkarılan tebligatlarda haczi bildirilen taşınmazların farklı olduğu, şikayete konu 8 no’lu bağımsız bölümün haczine ilişkin 27.05.2014 tarihli 22 örnek davet kâğıdının vekile tebliğ edilmediği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, haczedilemezliği öne sürülen 8 No’lu bağımsız bölümün haczine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu itibarla, borçlu vekilinin vekaletnamesini ibrazından sonra 22 örnek davet kağıdının borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Borçlunun vekili varken asile yapılan tebligat yok hükmünde olup sonuç doğurmaz; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet süreleri işlemeye başlamaz....

        Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacıya kıymet takdir raporunun 09/10/2019 tarihinde tebliğinden sonra, alacaklı vekilinin bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü kabul ederek yeniden tebligat yapılması talebi üzerine davacıya 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafın da usulsüzlüğünü kabul ettiği ve bu nedenle yenilenen tebligat işleminden davacının tebliğ tarihinde haberdar olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı, alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce borçluya 103 davetiyesi ve ikinci kez kıymet takdir raporu tebliğinin, ona yeni bir şikayet hakkı tanıyacağı anlaşılmakla mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak, ... ili ... ilçesi ... mahallesi 1226 ada 1 parsel D Blok 4 nolu bağımsız bölümün haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne ve satış bedelinden 110.000 TL'nin haline münasip ev alabilmesi için borçluya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrar ile davacıya 103 davetiyesinin TK 21/1. Maddesi usulüne uygun tebliğ edildiğini, meskeniyet şikayetinin süreden reddi gerekirken davanın kabulünün yasal olmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesi gereğince 103 davetiyesinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, olmadığı takdirde İİK 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itiraza ilişkindir. İzmir 22....

          Mahkemece; Davalı Alternatif Bank bakımından davacının şikayetlerinin pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı Gelecek Varlık bakımından; davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacı tarafın meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

          Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu