Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu şirkete ödeme emrinin TK'nın 35. maddesine göre tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının yanısıra senedin vasfına yönelik şikayet ve imzaya itiraza ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmiş olması zorunludur....

İİK’nun 16. maddesinin 1. fıkrasında ‘‘ Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.’’ hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlu vekili şikayet dilekçesinde hacizden 03.12.2014 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet başvuru tarihi ise 15.12.2014 olmakla 7 günlük şikayet süresi geçmiştir. Mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....

    Davacı alacaklı vekilinin bu durdurma kararına karşı İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı icra memur muamelesine şikayet davasında bozmadan sonra yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş ve davalı borçlu vekilinin temyizden vazgeçmesi üzerine verilen karar kesinleşmiştir. Tebligat usulsüz olsa dahi bu husus borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesince tespit edilmeden icra müdürlüğü kendiliğinden ya da borçlunun talebi üzerine tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle iptâline karar veremeyeceğinden 22.03.2012 tarihli tebligatın iptâli ve takibin durdurulması kararı yanlış olmuştur....

      Burada belirtmek gerekir ki; davacı tarafından Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/68 esas sayılı dosyası ile yapılan şikayetin mahiyeti davacı tarafın talebinin reddine dair 11/05/2022 tarihli icra müdürlüğü kararına şikayet niteliğinde olduğundan anılan bu dosya ile eldeki dosya arasında derdestlikten söz edilemez. O halde mahkemece şikayetin usulsüz tebligat şikayeti olarak tavsifi ve ödeme emri tebliğ tarihinin aksi ispatlanamayan davacı tarafça beyan edilen tarih olarak düzeltilmesi ve davaya karşı koyup reddini talep eden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2020/96 ESAS- 2020/371 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET İDDİASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ ile dosya borçlusu haline getirildiğini, müvekkile ait taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti ile ıttıla tarihinin düzeltilmesi için İstanbul Anadolu 17. İcra Mahkemesinin 2020/94 E....

      B.İstinaf Sebepleri Şikayetçi üçüncü kişi, taşınmazda kiracı olduklarını ve demirbaş listesinde adı geçen ve haczedilen malların zilyedi olduklarından şikayet haklarının da bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Şikayetçi şirket takip dosyasında borçlu olarak yer almadığından İİK'nın 82. maddesine dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b. 1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi üçüncü kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayetçi üçüncü kişi, haczedilmezlik şikayetini aynen tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 82 maddesi. 3....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2021/24 ESAS- 2021/192 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- KARAR : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 11/05/2023 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 1....

        Tebligatta kendisine haber bırakılan komşu ismi ve bilgisine başvurulan komşu isminin yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanununun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüzdür. Borçlunun tebliğ işleminden daha önce haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi ya da belge de mevcut değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıya yapılan103 davetiyesi tebligatı usulsüz olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bursa 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 E. Sayılı dosyasında meskeniyet şikayeti incelendiğinde; Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

        İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir....

        İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacının icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği, borçtan fazla taşınmazın satışının amaçlandığı, takibin kanuna aykırı yapıldığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hükümde usulsüz tebligat şikayeti ret edildiği halde, diğer taleplerin süresinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, hükümde çelişki yaratılmıştır. Zira usulsüz tebligat şikayetinin ret edilmesi ile itiraz ve şikayet süresi şeklen yapılan tebligat ile başlatılacaktır....

        UYAP Entegrasyonu