WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişiye satıp tekrar satın alması suretiyle meskeniyet şikayetinde bulunmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olup borcu ödemekten kaçındığının göstergesi olduğunu, ayrıca haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süreye tabi olduğunu ve davanın yasal süresi içinde açılmadığını belirterek, istinaf başvurusunun reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Uyuşmazlık, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir....

Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir. Buna göre haczedilmezlik şikayetinde yasal hasım alacaklı olduğundan karşı taraf olarak alacaklının gösterilmesi zorunludur. Somut olayda..., takip alacaklısı olmadığından yasal hasım olarak gösterilmesi yanlış olup, mahkemece duruşma açılıp karar verildiğine göre, şikayet dilekçesi ve duruşma davetiyesi doğru hasım olan...ne tebliğ edilerek bu şirket hakkında hüküm kurulması ve... yönünden şikayetin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken alacaklı sıfatı bulunmayan şirket aleyhine hüküm tesisi isabetsizdir. ” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına hükmetmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ancak bozma ilamına yanlış anlam verilmek suretiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Borçlunun haczedilen taşınmazın İİK'nun 82/1- 12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğu iddiasıyla haczin kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemece istemin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar (Yargıtay 12. HD'nin 2019/7056 E-2020/3985 k sayılı ilamı)....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2019/742 ESAS 2019/1016 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 10. İcra Dairesinin 2019/9357 esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emrinin 21/06/2019 tarihinde TK'na aykırı olarak müvekkiline tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, tebligatın bila dönmesi gerekirken muhtara teslim edilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, kamu düzenini ilgilendiren ve süresiz şikayete tabi olan bu usulsüz tebliğin öğrenildiğinin borçlu tarafından beyan edildiği tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini,müvekkilinin takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenle gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeni ve hukuki mahiyeti itibariyle 2004 sayılı İİK.nun 16. ve 82/12 bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile yine ilamsız takiplerde başlatılan icra takibine borca itirazına ilişkindir. Davacı borçlunun mahkemesine sunduğu şikayetinde; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, kefalet limitinin düşük olmasına ragmen daha yüksek alacak üzerinden takip başlatıldığı, mükerrer takip yapıldığı, İİK 82/12. maddesi gereği taşınmazın haczedilemeyeceği yönünde itirazda bulunularak borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiştir. Karar, yalnızca davacı vekilince istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmış ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik mahkeme kabulü inceleme dışı bırakılmıştır....

    Borçlu vekili takip dosyasına sunduğu 17.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu 15/12/2015 tarihinde öğrendiklerini ifade ettiğine göre mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.12.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince gerekçe olarak icra dosyasından talep yapıldığının gösterdiğini, ancak öğrenme tarihinin kanunda tanımlı süreye esas alınabilmesi için hiç tebligat yapılmamış olması gerektiğini veya usulsüz tebligat yapılmış olması gerektiğini, taraflarına 11/09/2021 tarihinde tebligat yapıldığını ve bu yönüyle kanuni sürenin tebliğden itibaren başlaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; İİK'nun 82/12. Maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mersin 8. İcra Dairesinin 2018/944 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde özetle; alacaklılar vekili tarafından borçlu aleyhine ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun bulunarak şikayet ve itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır”...

        Başvuru; usulsüz tebligat şikayeti ile haczedilmezlik ve takibin durdurulması istemine ilişkin şikayet olup, şikayetçi borçlu tarafından istinaf harç ve giderlerini yatırmadığından istinaf talebinin reddine ilişkin verilen Ek Karara ilişkindir. HMK.'nun 344. maddesinde; "İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır." düzenlemesi mevcuttur....

        UYAP Entegrasyonu