Davacı vekili her ne kadar ilgililere yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği tartışmasızdır. Satış ilanının davacıya 29.07.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve tebligatın satış ilanını ihtiva ettiği tebligat mazbatasından anlaşılmıştır. Bu nedenle hacizden ve satıştan en geç satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu bakımdan davacının haczedilemezlik ve haczi haber veren tebligata ilişkin usulsüzlüğü süresinde olmaması nedeniyle ihalenin feshi davasında ileri süremez....
Somut olayda, şikayet dilekçesinde, haczedilmezlik şikayetinin yanında, şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğinin de iddia edildiği ve dilekçenin "netice ve talep" kısmında şikayetçiler Osman Altun ve Zühre Altun'a gönderilen ödeme emrinin ve şikayetçilerden Osman Altun'a gönderilen 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 11/03/2019 olarak kabul edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet sebepleri kararın gerekçe kısmında incelenmiş ise de, bu talepler yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan incelemede, HMK'nun 297....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....
Haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Bu kez, şikayete konu taşınmazın ihalesinin yapıldığı, Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2013/722 Talimat sayılı dosyasının incelenmesinde; şikayetçi borçluya satış ilanın 10.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun ise şikayet dilekçesinde satış ilanı tebligatının usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürmediği görülmüştür. O halde mahkemece; şikayetçi borçluya satış ilanın 10.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 17.11.2014 tarihinde yani yedi günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesi ile şikayetin reddi gerekirken, yazılı şekilde ve aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir....
tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Davacı borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi Yenibosna Mah. 6342 ada Kuleli Mevkiinde kayıtlı taşınmaza; haciz şerhi işlendiği, borçlu tarafından icra müdürlüğüne 25/03/2021 tarihinde hacizli taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulduğu bu suretle en geç bu tarih itibariyle taşınmaz üzerindeki hacze muttali olduğu halde, 7 günlük şikayet süresinden sonra 31/03/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu görülmekle Mahkememize yapılan haczedilmezlik şikayeti 7 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapıldığından şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi 2020/402 Esas sayılı dosyası ile usulsüz tebligat şikayeti davası ikame edildiğini 103 davetiyesi tebliğe çıkartılmış olduğu tebligatın bila ikmal olduğunu , 103 davetiyesinin "76" barkod numaralı tebligat ile gönderilmiş olduğu 24.11.2018 tarihinde "Adrese gidildi. Adres kapalı olduğundan muhatabın en yakın komşusuna soruldu....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, ... İcra Müdürülüğü'nün 2003/361 Talimat sayılı dosyası üzerinden taşınmaz kaydı üzerine 22.03.2006 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 15.06.2006 tarihli keşif sonrası düzenlenen kıymet takdir raporunun borçluya 16.08.2006 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise, bu tarihten önce 12.06.2006 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....