HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2391 KARAR NO : 2023/1069 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİMAV İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2022/10 ESAS 2022/24 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti- Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Yine, takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde, alacaklının takip sonrası asıl alacağa hem yasal faiz, hem de avans faizi talebinde çelişki bulunmakta olup, bu husus takip kesinleşmiş olsa dahi şikayet konusu yapılabilecek ise de, infazın ödeme emrine, usul ve yasaya aykırı yapıldığı iddiasına ilişkin bu şikayet, ancak icra dosyasında bir kapak hesabı yapılması halinde şikayet konusu yapılabileceğinden ve dosyada bir kapak hesabı olmadığından ilk derece mahkemesinin buna ilişkin gerekçesi de yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayeti ile ödeme emrine yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının borca ve fer'ilerine yönelik itirazlarının reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesi ile haczedilmezlik şikayeti ile birlikte müvekkiline ait eşyaların usulsüz bir şekilde haczedildiğini, yediemin zorunluluğuna uyulmadığını, kıymet takdirinin yapılmadığını da bildirdiklerini, yapılan haczin usulüne uygun olup olmadığı hususunda bir değerlendirmenin mahkemece yapılmadığını, müvekkilinin istihkak iddiasında bulunabilmesi için haczedilen menkullerin kıymet takdirinin yapılması gerektiğini, yapılan hacizde kıymet takdir edilmediği gibi yediemine de bırakılmadığını, bu nedenle resen iptali gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, davaya konu menkullerin haczinin mümkün olmadığını, İİK ile bunun açık olduğunu, buna dair şikayet değerlendirmeye alınmadan usule aykırı olarak ret kararı verildiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, geçimini çiftçilik ve hayvancılıkla sağladığını ileri sürerek traktörü üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 4. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Her ne kadar Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/2 Talimat sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporu ile söz konusu vanaların fabrikanın üretim yapabilmesi için elzem araçlar olduğu tespit edilmiş ise de şikayet konusu mallar üzerindeki hacizler kaldırıldığından haczedilmezlik şikayeti konusuz kalmıştır. Bu nedenle rapor dikkate alınmamıştır. Davanın konusunun haczedilmezlik şikayete ilişkin olduğu, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/05/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, borçlunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği 103 davetiyesinin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda, şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 04.07.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 02.11.2020 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır ( Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2021 tarihli, 2020/5792 E, 2021/1541 K. sayılı içtihadı). O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde istemin reddi yerinde değilse de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur....
Somut olayda borçlunun şikayeti tebligat usulsüzlüğüne ilişkin olup, borçlu dilekçesinde öğrendiği tarihi belirtmemiş ise de; dava tarihi itibariyle usulsüz tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Aksi alacaklı tarafından iddia edilmediğinden ve dosyada daha evvel haberdar olduğuna dair bir delil de bulunmadığından istemin süresinde olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek şikayetin yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddi halinde icra inkar tazminatı verileceğine ilişkin yasal düzenleme olmadığından tazminata ilişkin verilen karar da doğru değildir....
Davacı/şikayetçi, dava dilekçesinde takibi UYAP Vatandaş Portal üzerinden 10/05/2022 tarihinde öğrendiğini beyan etmiş, ancak kendisine gönderilen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmemiştir. 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğu iddiasını ilk olarak istinaf dilekçesinde ileri sürmüştür. HMK'nın 357/1.maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerince re'sen gözönüne tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemeyeceğinden, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin istinaf sebebi, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmediğinden incelenmemiştir. İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır....