"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettikleri, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde borçluların hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarihleri ve numaraları yazılı mahkeme kararlarının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, ödeme emrinin tebliğ tarihinde yurt dışında bulunması nedeniyle tebligatın usulsüz olup, takipten 02.11.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02.11.2014 olarak düzeltilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
Hukuk Mahkemesi -KARAR- Mahkemece hükmün verildiği 06.....2012 tarihli son oturumda hangi taraf vekillerinin geldiği tutanakta belirtilmediğinden hükmün hangi taraf vekillerinin veya tarafların yüzüne karşı verildiği anlaşılamadığı gibi mahkeme ilamının taraflara tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılamamıştır. Bu durumda; mahkemece şayet hükmün, hükmü temyiz eden ... dışındaki taraflara ( şikayetçi ve şikayet olunanlara ) tebliği yapılmış ise, tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesine, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, hükmün anılan taraflara tebliğ edilip yasal temyiz süresi de beklenildikten, Şikayet olunan ...’nın bedeli paylaşıma konu ... İli, ... İlçesi, ... ... Mahallesi 133 ada, ... parseldeki taşınmaz üzerine haciz konulması için ....03.2009 tarih ve 394 sayılı haciz evrakının onaylı bir suretinin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma Suç tarihinin, ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 18.10.2007 tarihinden itibaren ihtarnamede belirtilen 60 ve 3 günlük sürelerin bitim tarihi olan 21.12.2007 tarihi olmasına rağmen, hükümde 09.10.2007 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Katılanın, altı aylık yasal şikayet süresi geçtikten sonra 17.07.2009 tarihinde şikayette bulunduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 73/1-2 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8 maddeleri gereğince sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan şikayetin süresinde yapılmaması nedeni ile düşme kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
İcra MahkemesiTARİHİ : 20/06/2006NUMARASI : 2006/206/469 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Borçlunun, şikayet olarak öne sürdüğü tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi kabul edildiğine göre, bu durumda süresinde olan borca itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Şikayet eden üçüncü kişinin, şikayet edilen dosyada borçlusunun başka dosyadan alacaklısı olduğu, borçlunun maaşına haciz koydurduğu, ikinci sırada yer aldığı, ancak şikayet edilen dosyada borçlunun itirazdan feragat etmesi sebebiyle haciz tarihinin yanlış tespit edildiğini ileri sürerek icra müdürlüğüne haciz tarihinin düzeltilmesi için başvurduğu, başvurunun kabul edilmediği, bunun üzerine şikayet yoluna başvurulduğu, şikayetin reddi üzerine istinaf yoluna başvurulduğu sabittir. Uyuşmazlık, borçlunun itiraz süresinden vazgeçmesi üzerine takibin kesinleştirilmesi halinde maaşa konulan haciz tarihinin hangi tarih olacağı ve bu hususun üçüncü kişi tarafından şikayet konusu yapılıp yapılmayacağı noktasındadır. İİK'nın 20. maddesine göre borçlunun kendi lehine olan sürelerden vazgeçmesi mümkündür. Aynı maddenin devamında ise bu vazgeçmenin üçüncü kişilere tesir etmeyeceği emredici bir şekilde düzenlenmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takipten 23.10.2018 tarihinde haciz sebebiyle haberdar olunduğunu, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, aynı Mahkemenin 2018/941 E. sayılı dosyası ile tebliğ tarihinin 23.10.2018 olarak düzeltilmesi hususunda dava açtıklarını, anılan dava reddedilmiş ise de istinaf yoluna başvurduklarını, tebliğ tarihinin düzeltilmesi konusundaki dava kesinleşmeden, itirazlarının süre yönünden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Gerekçeli kararın şikayet olunan vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanmadığından mahkemece, gerekçeli karar şikayet olunan vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli .../......
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ... Isıtma Ltd. Şti. ile asıl şikayet dosyasında şikayet olunan ... Müdürlüğü'ne gerekçeli karar ile şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğine dair belgeler dosya içerisinde bulunmadığından, gerekçeli karar ile şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesi anılan şikayet olunanlara tebliğ edilmiş ise bunlara ilişkin belgenin dosya içerisine konulması, bulunamaz ise mahkeme veya posta idaresi kayıtları üzerinde araştırma yapılarak tebliğ tarihinin tespiti ile bildirilmesi, tebliğ edilmemişse gerekli tebligatlar yapılarak cevap sürelerinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....