Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebligat iddiası ile dava açtığını, borçluya ödeme emri tebliğ tarihinin 30/05/2018 olarak kesinleştiğini, tebliğ tarihinin kesinleşmesi üzerine borçlu tarafın icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın kesin kaldırılması davası açıldığını, itirazın kesin olarak kaldırılması davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini söyleyerek davanın reddine, icra dosyasında bulunan paranın borçluya ödenmemesine karar verilmesini istemiştir....
Maddesine göre tebliğ edilmesi ve borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine, 17.09.2013 tarihinde açılan eldeki davada kesinleşen icra takibine dayalı olarak temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi istenmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı ile dosya arasında konulan Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 29.08.2014 tarih ve 2014/650 Esas ve 2014/947 Karar sayılı kararında ise; Borçlu tarafından usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 30.05.2014 tarihi olarak düzeltilmesi istenmiş olup, mahkemece şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin 30.05.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği görülmektedir. O halde ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesi hususunda Antalya 5....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, öncelikle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, bu yönde bir hüküm kurulmaması doğru değildir. Öte yandan takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediği hususu, ancak borçlunun bu konuyu yasal sürede şikayet nedeni yapması halinde incelenebileceğinden mahkemece re'sen nazara alınamaz. Bu nedenle mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu usulsüzlükler bozma nedeni yapılamamıştır. Ancak mahkemece ödeme emri iptal edildiğine göre, imzaya itirazın esasının incelenmesi ve esası hakkında hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlular şikayet dilekçelerinde; ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini, kaldı ki takibe konu senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu gibi senedin teminat senedi olduğunu, kendilerine protesto çekilmediğinden bahisle davanın kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; usulüne uygun tebligat yapıldığını, takibin dayanağını oluşturan senedin bankanın alacağının tahsili için borçlularca tanzim ve imza edilmiş geçerli bir kıymetli evrak olduğunu, senedin teminat olarak verilmediğini, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Somut olayda, borçlunun, şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 22.05.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği ve icra dosyasına da 26.05.2014 tarihinde itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda borçlu usulsüz tebliğ işlemini 22.05.2014 tarihinde öğrendiğine göre, 08.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmek suretiyle başvurunun esası incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesi için 06/09/2022 tarihinde dava açtığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunması gerektiği, davanın öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu durumda; mahkemece karar düzeltme dilekçesinin şikayetçi vekiline tebliği yapılmış ise tebliğ evrakının dosya içerisine konulması, temin edilemez ise tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, henüz tebliğ yapılmamış ise, karar düzeltme dilekçesi şikayetçi vekiline tebliğ edilip cevap süresi de beklendikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R- İcra Mahkemesi Kararının şikayet olunanlar ... Medikal Ticaret Ltd. Şti. ve ... Sağlık Ster Tem. ve End. Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.'ye tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılamamıştır. Bu durumda; hüküm, şikayet olunanlar ... Medikal Ticaret Ltd. Şti. ve ... Sağlık Ster Tem. ve End. Ürünleri San. Tic. Ltd.Şti.'ye tebliğ edilmiş ise buna ilişkin belgenin dosyaya konulması veya tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin açık bir şekilde tespit edilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, hükmün şikayet olunanlar ... Medikal Ticaret Ltd. Şti. ve ... Sağlık Ster Tem. ve End. Ürünleri San. Tic. Ltd.Şti.'ye tebliğ edilip yasal temyiz süresi de beklenildikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine çevrilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İcra Mahkemesi kararının şikayet olunan ...'na tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılamamıştır. Bu durumda; mahkemece şayet hükmün anılan şikayet olunana tebliği yapılmış ise tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise hükmün anılan tarafa tebliğ edilip yasal temyiz süresi de beklendikten ve temyizi halinde şikayetçi vekiline temyiz dilekçesinin tebliğinden sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda; mahkemece şayet hükmün ve şikayetçi Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin adı geçen şikayet olunana tebliği yapılmış ise, tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesine, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, hükmün ve şikayetçi Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin adı geçen şikayet olunana tebliğ edilip yasal temyiz süresi ve temyize cevap süresi de beklenmesinden, ...) Heyetçe incelenmesine gerek görülen, asıl ve birleşen şikayete konu sıra cetvelinin düzenlenmiş olduğu ... .... ... Müdürlüğü’nün 2008/6020 sayılı ... dosyasının aslının eklenmesinden, ...) Birleşen şikayet şikayetçisi ... ile takip borçlusu... ile aktedilip ipotek alacağının dayanağı olduğu iddia edilen kredi sözleşmesinin onaylı bir suretinin eklenmesinden, ...)...