Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....

    Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Satış ilanı 29.07.2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği halde satış ilanının kendisine tebliğinden itibaren yedi günlük sürede ileri sürülmediğinden ve haczedilmezlik ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığından, haczedilmezlik hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez....

    Maddesi gereğince 7 günlük yasal süreye tabi olup, bu süre haczin şikayetçiye tebliği ile, tebliğ edilmemesi halinde öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı, somut olayda da borçlu şikayetçinin tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmadığı 103 davetiyesinin 07/07/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 18/07/2022 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı borçlu istinaf dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüzlüğünü ileri sürmüş ise de HMK'nın 357.maddesi uyarınca, yargılama sırasında ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Zira davacı borçlu ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğden, usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiada bulunmadığı 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 03/02/2022 tarihinde takipten haberdar olmuş sayılacağının kabulü gerekeceğinden İİK'nun 16/1 maddesi gereğince öğrenmeden itibaren yasal 7 günlük şikayet süresi içerisinde şikayette bulunulmadığı, 14/02/2022 tarihinde iş bu tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğu görülmekle ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı borçluya 103 davetiyesi tebliği üzerine İİK'nun 82. ve 16/1. maddesi gereğince 7 günlük yasal şikayet süresi içerisinde meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinde de bulunulmadığından şikayetlerinin reddine, takibin şekli itibariyle her türlü borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden davacının borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece ödeme emrinin tebliği usulsüzlüğünün kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

    ya temlik edildiği, şikayet tarihinin 04.11.2014 olduğu ve şikayet dilekçesinde, aleyhine şikayet olunanın temlik edenin gösterildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım, davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir.O halde mahkemece de icra dosyasından tespit edildiği üzere, temlik alacaklısı ...'...

      İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/04/2010 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, şikayetinde tarafına çıkarılan kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini de iddia ettiği görülmüştür....

        Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği Niğde ili Bor ilçesi Kemerhisar Cumhuriyet mah. 148 ada 9 parselde kayıtlı E blok 4. kat 17 nolu taşınmazın tapu kaydına 07.11.2017 tarihinde haciz konulduğu, İİK’nun 103. maddesine dair davetiyenin borçluya tebliğe çıkarılmadığı, bilahere alacaklı vekilinin talebi üzerine yazılan talimat gereğince Bor İcra Dairesinin 2017/336 Talimat sayılı dosyasından taşınmazın kıymet takdiri raporunun düzenlenerek borçluya tebliğe çıkarıldığı ve 16/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, aynı zamanda meskeniyet şikayetinin de yasal 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 02/06/2022 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir....

        Somut olayda, meskeniyet şikayetinde borçlu 15.06.2015 tarihinde SMS ile hacizden haberdar olduğunu belirterek 22.06.2015 tarihinde dava açmış, mahkemece verilen şikayetin kabulü kararının temyizi üzerine; Dairemizce ipoteğin niteliği ve hacizden önce ödenip ödenmediğinin araştırılması yönünde bozma kararında, maddi hata sonucu usulsüz tebligat şikayetinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü ve haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verilmişse de şikayetin süresinde olduğu, uyulan bozma ilamında belirtildiği şekilde ipoteğin niteliği ve borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisisi isabetsizdir....

          içerisinde yapıldığını, kıymet takdirine itirazları doğrultusundan işin esasına girilerek gerekli bilirkişi incelemesi yapılması ve neticesine göre karar verilmesi gerektiğini, İhale konusu taşınmazlarda İİK md. 86/4- 6 gereğince haczedilmezlik defii ileri sürdüklerini Sırf ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmış olmasının müvekkilinin yukarıda belirtilen haczedilmezlik defiini ileri sürmesine engele olamayacağını, Taşınmaz açısından 86/4 ve 6 yönünden herhangi bir inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, ; bu haliyle eksik incelemeyle karar verildiğini, Haczedilmezlik defiinin ihalenin feshi için değil şikayet için ileri sürülen bir talep olduğunu, kanundan sınırlı olarak sayılan ihalenin feshi şartı olmadığı gerekçesiyle red kararı verilmesinde bu haliyle hukuken isabet olmadığını, kabule göre de ihalenin feshi yönünden işin esasına girilip detaylıca araştırma yapılmadığını, tanıklar dinlenmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, bu haliyle müvekkili hakkında ihale bedelinin...

          UYAP Entegrasyonu