UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlu adına kayıtlı taşınmaza ilişkin haczedilmezlik iddiası ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, şikayetin İİK'nin 16. Maddesinde düzenlenen 7 günlük şikayet süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İcra Müdürlüğü' nün 2019/10441 esas sayılı takip dosyasında haczedilen Manisa İli, Salihli İlçesi, Cumhuriyet Mah., 2248 ada, 26 parselde bulunan 2. Kat 5 nolu bağımsız bölümde bulunan meskenin davacının haline münasip ev olduğunun tespitine, üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrar ile davacıya 103 davetiyesinin TK 21/1. Maddesi usulüne uygun tebliğ edildiğini, meskeniyet şikayetinin süreden reddi gerekirken davanın kabulünün yasal olmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesi gereğince 103 davetiyesinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, olmadığı takdirde İİK 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itiraza ilişkindir. İzmir 22....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK'nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu ...'den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı ...'ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Şikayete konu icra dosyasına 3. kişi tarafından şikayet tarihinden önce para gönderildiği anlaşılmaktadır. Haczedilen hesaptan gelen para ile alacaklıya borcunun ödenmesi, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti incelenerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayeti açısından şikayetin kabulüne, Manisa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4261 Esas sayılı takip dosyasında şikayet konusu 46 Ada 27 Parsel sayılı taşınmazdaki şikayetçi payı üzerindeki haczin kaldırılmasına, çiftçilik nedeniyle haczedilmezlik şikayeti açısından şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Manisa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4261 Esas sayılı takip dosyasında şikayete konu 190 Parsel, 300 Parsel ve 326 Parsel sayılı taşınmazlardaki şikayetçi payı üzerindeki haczin kaldırılmasına, şikayete konu diğer taşınmazlar açısından şikayetin reddine karar verilmiştir....
Alacaklı vekili 07.04.2010 tarihli hacze ilişkin olarak 04.10.2017 tarihinde satış avansını yatırarak satış talep etmiştir. 28.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda, Serik İcra Müdürlüğünün 2017/79 Esas sayılı dosyasında, 16.01.2017 tarihinde bir adet elektrik santrali ve jenaratör, 07.04.2017 tarihinde telefon santrali, uydu yayın sistemi ve jeneratör haczedildiği belirtilerek yapılan inceleme sonunda söz konusu malların taşınmazın eklentisi niteliğinde bulunduğu, ipotek kapsamına bulunduğu belirtilmiştir. Şikayetçi dilekçesinde açıkça, teferruatın ipotekten ayrı olarak haczedilemeyeceğini iddia etmiş olup hacze konu menkullerin mülkiyetine ilişkin olarak bir iddiada bulunmadığından uyuşmazlık istihkak davası olarak nitelenemez. Şikayet, İcra ve İflas Yasasının 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti takip borçlusuna, ipotek borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır....
GEREKÇE; Şikayet, kıymet takdirine itiraz ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup davacı yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. T3 tarafından borçlu T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi 6482 ada 11 parselde kayıtlı B Blok 4. Kat 8 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın satışa esas olmak üzere kıymet takdirinin yapıldığı görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur....
Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, takip dosyasının incelenmesinde borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.08.2012 tarihinde ilk haczin konulduğu, bu tarihten sonra 11.06.2014 tarihinde ikinci bir haciz işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de her haciz yeni bir şikayet hakkı doğurur. O halde mahkemece borçlunun başvurusunun son haciz işlemi yönüyle İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup olmadığının tesbiti ile başvuru süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haczedilmezlik şikayeti isteğine ilişkin bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, takip dosyası içerisinde mevcut bulunan ve el yazısı ile yazılı T1 imzalı evrak örneğinden anlaşılacağı üzere borçlu T1'ın dosyadan fotokopi aldığını, borçlu vekilinin ise borçlunun dosyadan fotokopi alarak dosyada taşınmazlara haciz konulmasını öğrendiği tarihten itibaren 7 gün geçtikten çok sonra haczedilmezlik şikayeti davasını 15.11.2020 tarihinde açtığını, yalnız yaşayan ve kendi mülkünde oturmakta olan davacı borçlunun uyaptan maaş durumu sorgulandığında 01.12.2013 tarihinden itibaren borçlunun eşinden dolayı ölüm aylığı aldığını, haczedilmezlik şikayetinin yalnızca bir tarla olduğunda yapılabileceğini, borçlunun davaya konu tarladan başka 8 adet daha tarlası bulunduğunu bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davacının davasının reddine dair karar verilmiştir....