Somut olayda, borçlu ...’nun haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 30.10.2018 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, henüz kendisine takip yöneltilmemiş mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, bölge adliye mahkemesince şikayetçi borçlunun ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olup, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....
Karşı taraf alacaklı vekili, üçüncü kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağını belirterek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: istihkak iddiası yönünden harcın tamamlanması için verilen süreye riayet edilmediği, davacı üçüncü kişi vekilinin talep sonucunu haczedilmezlik şikayeti olarak değiştirdiği, ne var ki şikayetin 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde ileri sürülmediği gerekçesi ile şikâyetin reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Üçüncü kişinin dayandığı finansal kiralama sözleşmesinin tarihi dikkate alındığında, 6361 sayılı Kanun’un Geçici madde 4. maddesi uyarınca somut olayda yürürlükten kaldırılmış bulunan 3226 sayılı Kanun’un uygulanması gerekir. Anılan Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca finansal kiralama sözleşmesine konu malların mülkiyeti üçüncü kişiye aittir....
DAVA KONUSU : Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tire İcra Müdürlüğü’nün 2019/2834 Esas sayılı dosyasında kayıtlı bulunan takip dosyası üzerinden müvekkili hakkında başlatılan icra takibine ilişkin olarak halen müvekkili adına kayıtlı bulunan taşınmazlara ve bu işte kullandığı araçlara haciz işlemi uygulandığını, anılan hacizlerle ilgili olarak taraflarına 29.11.2021 tarihinde İİK 103 davetiyesi tebliğ edildiğini, süresi içinde “meskeniyet nedeniyle ve diğer nedenlerle haczedilmezlik” şikayetinde bulunduklarını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Haczi caiz olmayan mallar ve haklar” başlıklı 82. maddesinde“ nelerin haczedilemeyeceğinin belirtildiğini, söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkili borçlunun evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırılık taşıdığını, müvekkilinin icra dosyasında...
Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nın 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir (Yarg. 12. HD. 2021/572 E. 2021/4790 K. sayılı 17.05.2021 tarihli emsal kararı). Somut olayda: Mahkemece alınan bilirkişi raporu olaya, usul ve yasaya uygun olduğundan, Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli ise de, şikayet borçlu T1 haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra, 28.01.2022 tarihinde vefat ettiği dosyadaki nüfus kaydından anlaşılmaktadır. İcra dosyası da takip borçlunun mirasçılarına yöneltilmemiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, icra dosyası kapsamında davacıya 16/08/2019 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin tebliğe gönderildiği, 12/08/2021 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin gönderilmediği, kıymet takdiri raporun 05/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 11/10/2022 tarihinde süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir. Somut olayda, davacı borçlu T1 haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra sözkonusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 11/11/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de mümkün olmadığından davacı vekilinin istinaf hakkı bulunmaması nedeniyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte haczedilmezlik şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğu görüldü. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/341 D.İş E.K sayılı 08/04/2019 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/4436 Esas sayılı dosyası ile 142.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak alacaklı ciranta T3 tarafından davacı borçlu T1 da aralarında bulunduğu dava dışı borçlular hakkında 12/04/2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiği, ödeme emrinin borçluya 16/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 103 davetiyesinin 27/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği görüldü. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece dosya arasına alınan Kayseri 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi; ''Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88'inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.'' hükmüne göre, nafaka borçları için haczedilmezlik kuralı uygulanmaz....
İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez ve bu maddede yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun şikayete konu hacizleri öğrendiği kabul edilen kıymet takdir raporunun incelenmesinde; kıymet takdiri raporunun, şikayete konu haczin konulduğu icra takibine değil, ... 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olduğu, söz konusu raporda; şikayete konu haczin konulduğu Beypazarı İcra Müdürlüğü’nün 2015/622 Esas sayılı takip dosyasından bahsedilmediği, bu nedenle de ... 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı dosyasından yapılan kıymet takdiri tebliğ işlemi ile borçlunun şikayete konu Beypazarı İcra Müdürlüğü’nün 2015/622 Esas sayılı takip dosyasından konulan hacizleri öğrendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....