Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu Kurum vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, 2577 Sayılı Kanunun 28/2. maddesi hükmüne aykırı olarak, ödeme için kendilerine başvurulmadan doğrudan takibe başlanması nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece Kuruma ödeme için müracat edilmeden takibe başlanıldığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca, İcra Dairesi'nin Kanuna aykırı işleminin, öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde şikayet konu edilmesi halinde, Mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılır, aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İcra takip dosyasında ödeme emri tebliği üzerine yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğu, duran takibin devamına yönelik olarak alacaklı vekilince Samsun 2....

      İcra Mahkemesi'nce anılan bu diğer şikayet sebepleri karar gerekçesinde tartışılmamış ve bu hususta açıkça olumlu ya da olumsuz karar verilmeden idareye yazılı başvuruda bulunmadığı yönündeki şikayet değerlendirilerek, istemin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297/c maddesine ve T.C. Anayasası'nın 141/III. maddesine göre; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Mahkemece diğer şikayet nedenlerinden bahisle takibin iptali isteği hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kısmen kabulü ile mahkeme kararının bu nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2021/453 ESAS- 2021/905 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2019/36355 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz etmeleri üzerine takibin 05/12/2019 tarihinde durduğunu, itirazın davalı alacaklı vekiline 21/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarihten itibaren 1 yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açılmadığından takibin düştüğünü, ancak takip düştükten sonra dosyanın yetkisizlik nedeni ile Bakırköy 4. İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, burada 2021/11930 Esasına kaydedilerek takibe devam edildiğini, bu hususun hukuka uygun olmadığını, diğer yandan alacaklı vekilinin itirazın iptali davasında dava şartı gereği olarak İstanbul Anadolu Arabuluculuk Merkezine 25/01/2021 tarihinde başvurduğunu, kendilerinin bu başvuruya karşı yaptıkları yetki itirazının İstanbul Anadolu 2....

        Somut olayda borçlu Seyhan KORKMAZ takibin kesinleşmesinden sonra vefat etmiştir. Alacaklı, İİK’nin 53 ve TMK’nin 606. maddesi hükümlerine uygun olarak takibi mirasçılara yöneltmiştir. Şikayet eden T1 kesinleşen reddi miras kararı nedeniyle vefat eden borçlunun mirasçısı olmadığını ileri sürüp hakkındaki takibin durdurulmasını talep etmiştir. Bu haliyle başvuru İİK’nin 16/2. maddesinde kalmakta olup süreye tabi değildir. Mirasın reddi kararı kesinleştiğinde ölüm tarihi itibariyle sonuç doğurur (TMK Md. 611). Bir başka anlatımla muris borçlunun öldüğü tarih itibariyle şikayet edenin mirasçı sıfatı ortadan kalkacağından vefat eden borçlunun borcu için mirasçı sıfatı bulunmayan şikayet edene takip yöneltilemeyecek, takip yöneltilmiş ise şikayet üzerine takibin iptaline karar verilecektir....

        Borçlunun icra mahkemesine başvurusu şikayet olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla şikayet konusu icra dosyasının yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Mahkemece şikayetçiye, doğru dosya numarasını bildirmek üzere süre verilip, asıl şikayet konusu dosya incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. O halde mahkemece, şikayet konusu doğru icra dosyası getirtilip, işin esasının incelenmesi gerekirken, borçlu tarafla ilgisi olmayan yanlış icra dosyası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Dava, ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet yolu ile düzeltilmesi ve takibin iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kalıyor ise de, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na tevdi edilmek üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 10/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçluya 30/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 01/07/2016 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin ... (Kapatılan) 6....

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından 22/04/2014 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin Büyükçekmece 2....

                -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu hakkında başlattıkları kambiyo senedine dayalı icra takibinde, borçluya ait taşınmazlara müvekkili lehine 18.10.2007 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını ve takibin 09.01.2008 tarihinde kesinleştiğini, şikayet olunanın aynı borçlu hakkında başlattığı icra takibinde ise taşınmazlara 07.11.2007 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu ve takibin 09.01.2008 tarihinde kesinleştiğini, takiplerin kesinleşme tarihleri aynı olduğundan ihtiyati haciz tarihleri esas alınarak müvekkiline sıra cetvelinden birinci sırada yer verilmesi ve satıştan elde edilen gelirden öncelikle müvekkiline ödeme yapılması gerekirken, Siverek İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ile müvekkiline garameten paylaştırma yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile satıştan elde edilen gelirin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu