"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Dava, kiralayan tarafından kira alacağının tahsili istemi ile yapılan icra takibinin iptali veya taliki istemine ilişkindir. Davacı borçlunun istemi, İİK.'nun 16. maddesi gereğince şikayet olup, İİK.nun 269. maddesi gereğince alacaklı tarafından açılmış bir itirazın kaldırılması davası değildir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. Ancak söz konusu dosya adı geçen Daire tarafından görevsizlikle Dairemize gönderildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay 1. Başkanlığı'na sunulmasına, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin İptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bozma ilamı doğrultusunda, şikayet eden borçlu belediyenin ilama göre sorumlu olduğu miktar belirlenerek bu miktar dışında kalan alacak talebi hakkında takibin iptali gerekirken, takibin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir. Bozmaya uyulduğu halde, gereklerinin yerine getirilmemiş olması ve bozma ilamı doğrultusunda açıklanan şekilde inceleme yapılması için hükmün yeniden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. -//- SONUÇ: Borçlu vekilinin 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin reddine, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın borçlu olduğu kredi sözleşmesinin teminatını oluşturduğunu belirterek takibin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece dosya üzerinde yapılan incelemede istemin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, öncelikle mahkemece ipotek borçlusunun şikayetinin mahiyeti dikkate alınarak şikayet hakkında duruşma açılıp taraf teşkili sağlanarak taraflar çağrıldıktan sonra taşınmaz üzerindeki ipoteğin takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun teminatını oluşturup oluşturmadığı tespit edilip değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken eksik incelemeyle yazılı şekilde dosya üzerinden karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 18.12.2012 tarih, 2012/12354 Esas, 2013/12559 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2011/5295 sayılı dosyasını şikayet konusu yapmış ve bu dosyadaki alacaklıların alacaklarını temlik etmiş oldukları halde kötüniyetli olarak, temlik ettikleri alacak hakkında, takip başlattıklarını belirtip ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2011/5295 sayılı takibin iptalini istemiştir. Borçlunun bu başvurusu mükerrer takip iddiası olmayıp alacaklı sıfatı bulunmayan şahısların takip yapamayacağına ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/745 Esas sayılı dosyasında 20.10.2017 tarihinde davacı vekilinin tedbir talebinin kabulü ile takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, dosyada karar tarihi itibariyle söz konusu tedbir kararının kaldırıldığına dair herhangi bir karar bulunmadığı, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/745 Esas sayılı dosyasında takibin geçici olarak durdurulmasına yönelik 20.10.2017 tarihli tedbir kararı var iken icra müdürlüğü'nce takibin devamına yönelik işlem yapılması, borçlunun taşınmazına haciz konulması ve borç muhtırası düzenlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takip dosyasında 28.12.2020 tarihli icra memur muamelesinin iptali ile borçlu adına kayıtlı taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına ve bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava niteliği itibariyle aynı kira dönemi alacağına istinaden alacaklının takip sonrasında tahliye talepli icra takibi başlattığından bahisle öncesinde açılmış olan takibin iptali istemli şikayet davasıdır. Somut olayımızda davacı davalı alacaklının aynı kira dönemi alacakları için iki farklı takip başlatıldığını alacaklının İİK 147 hakkını kullanması gerektiğini iddia ederek takibin iptalini istemişse de ileri sürülen iddianın mükerrer takip şikayetine konu edilebileceği, bu şikayetinde yalnızca ikinci olarak başlatılan takibin iptalini gerektireceği tek başına alacaklının İİK 147/2 maddesinde belirtilen hakkını kullanmamasının takibin iptali için yeterli olmadığı sabit olduğundan ve alacaklının netice-i talep kısmında ikinci başlatılan takibin iptalini istemediği görüldüğünden taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya havale yolu ile ödünç olarak gönderilen bedelin geri ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının davalıya borç verdiğini yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ödünç sözleşmesine dayalı olarak borç olarak verilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
Şikayet yoluyla icra mahkemesinden takibin iptali istenemez. O halde, mahkemece, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle istemin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle şikayet üzerine icra mahkemesince verilen takibin iptali kararının ardından bu kararın kesinleşmesi beklenmeden, icra dairesince borçlu vekilinin istemi doğrultusunda işlem yapılmalıdır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....