Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın niteliği takibin taliki ve iptali davası olmakla birlikte söz konusu işlem şikayete konu olacak bir durum içerdiğini, şikayet yoluna da durumun öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde başvurulması gerektiğini, öncelikle İstanbul Anadolu 21....

Şikayet olunan vekili, takibin usule uygun olarak kesinleştiğini, davacının alacaklı olduğu takip dosyasının kesinleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Bu nedenle takibin iptali olanaklı değildir. Yabancı mahkeme ilamları tenfiz kararı ile Türkiye'de infaz kabiliyeti kazanacağı için tenfiz tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Takipte de mahkeme karar tarihinden itibaren faiz istendiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan her dava/şikayet, açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Dosya içeriğinden, takibin 07/08/2019 tarihinde başlatıldığı, eldeki şikayet başvurusunun 15/08/2019 tarihinde yapıldığı, davacıların takip dayanağı ilama yönelik istinaf başvurusunun ise şikayet tarihinden sonra 20/08/2019 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, şikayet tarihi itibariyle istinaf başvurusu olmaması nedeniyle eldeki başvuru nedeniyle şikayet tarihi itibariyle koşulları oluşmadığından takibin durdurulmasına karar verilmesi olanağı da bulunmamaktadır. Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iptali istenilen takibin mahkemece iptaline karar verildiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu ve alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazlarının yanında, konkordato davasında verilen mühlet ve tedbir kararına istinaden, takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması taleplerinde de bulunulduğu halde, mahkemece bu talepler hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Konkordato davasındaki mühlet ve tedbir kararına istinaden takibin iptali isteminin süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceği de aşikardır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....

      Mahkemece takibin iptali talebi yönünden ileri sürülen iddia ve vakıalar üzerinde durulmadan sadece terditli olarak ileri sürülen satışı iptali talebine yönelik inceleme ve gerekçelendirme yapılarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüş olup, bu husus T.C. Anayasası'nın 141/3. maddesine, HMK'nın 27/2- c maddesine ve HMK'nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. İstinaf başvurusu bu yönleriyle yerinde görülmüştür. O halde mahkemece; öncelikle şikayetçilerin aktif husumeti bulunup bulunmadığı ve ileri sürülen iddiaların nevi itibariyle süreli olup olmadığı da göz önünde bulundurularak takibin iptali talebi yönünden inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi, bu talep yerinde görülmez ise terditli olarak ileri sürülen satışın iptali talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....

      Hukuk Dairesi’nin 31.10.2019 tarih ve 2018/419 E. - 2019/1831 K. sayılı ve kesinleşmiş kararında, takibin asıl borçlularından biri olan ... ... Ltd. Şti. yönünden takibin iptali talebinin reddedildiği, dolayısıyla adı geçen şirketin borçları yönünden ipotek borçlusunun sorumluluğunun devam ettiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesinin, ipotek borçlusu ... yönünden takibin tümden iptaline karar verildiğine dair gerekçesi yerinde bulunmamıştır. Öte yandan; Bölge Adliye Mahkemesinin, zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotek borçlusu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi nedeniyle asıl borçlu hakkında da takibe devam edilemeyeceği yönündeki değerlendirmesi de, aynı gerekçeyle isabetsizdir. Zira ipotek borçlusu yönünden takip, ... ... Ltd. Şti.’nin borçları ile sınırlı olarak devam etmektedir....

        ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takip dayanağı çeklerin, Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle kambiyo vasfı bulunmadığını, keşide tarihlerinde tahrifat yapıldığını ve tahrifattan önceki gerçek keşide tarihlerine göre 3 yıllık çek zamanaşımı süresinin dolduğunu, savcılık soruşturmasının devam ettiğini, çeklerdeki imzalara da itirazı bulunduğunu, alacaklı ile borçlu arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığından borca ve fer'ilere de itiraz ettiğini, çek asıllarının icra kasasında bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali ile borçlu aleyhine takip konusu alacağın en az %20'si oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediğinden bahisle takibin iptali talepli şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16, 58. ve 60.maddeleri, HGK'nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. - 99/301 K. sayılı kararı 3....

            Şikayet olunan vekili, müvekkilinin vergi alacağı nedeniyle hem gerçek kişi borçlular hem de ortağı ve temsilcisi oldukları şirkete karşı takipler yapıldığını, bu nedenle bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz konulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; vergi dairesinin borçlularının şirket ve kişisel borçlarından dolayı da şirket ortakları olduğu, vergi dairesinin önce şirket aleyhine yaptığı takibin semeresiz kaldığı ve davalının haczinin davacının haczinden önce olması gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen kararın şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.09.2013 tarih ve 2013/2205 E.-5221 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu