-K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet olunanın haczinin, en son 04.05.2005 tarihinde satış talep edilmesi ve bu talepten sonra iki yıl içinde yeniden satış istenmemesi ve ihale tarihine kadar da yaklaşık yedi yıl gibi bir sürenin geçmesi nedeniyle düştüğünü, müvekkilinin haczinin ilk haciz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunan tarafından taşınmazlara ........2001 tarihinde haciz konulduğu, ....05.2003 günü satış talebinde bulunarak 100,00 TL ve daha sonra 04.05.2005 tarihinde yine satış talep ederek 100,00 TL satış avansını yatırdığı, satış avansının süresinde yatırıldığı ve satıştan vazgeçildiğine dair şikayet olunanın bir beyanı da olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/252 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yapılan yargılama sonunda ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin verilen mahkeme kararı gereğince icra müdürlüğünden taşınmaza yönelik satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, icra müdürlüğünün 15/10/2020 tarihli kararı ile kesinleşmiş mahkeme kararının sunulmasından sonra talebin değerlendirilmesi yönünde karar verdiğini, icra müdürlüğünce verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan yargılama sonunda taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş olduğundan icra müdürlüğü kararının iptali ile taşınmaz yönünden takibin durdurulması yada satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/33569 Esas sayılı dosyasında Samsun İcra Müdürlüğü 2016/2641 talimat sayılı dosyası ile yetkilendirilerek taşınmazın kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdirinden sonra satış günü verildiğini, ancak mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenmediğini, bu sırada icra takibine konu senetteki imzanın taraflarınca İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1106 Esas 2019/960 karar sayılı dosyasından şikayet edildiğini, kararın kesinleşmediğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, bu nedenle İİK m364/son hükmü uyarınca satış işlemlerinin durması gerektiğini beyanla sair şikayet ve itirazlarının yanı sıra satış işlemlerin durdurulmasını talep ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar şikayet eden T2 yönünden satış ilanı usule aykırı tebliğ edilmiş ise de; artık usulsüz tebliğ işleminden ve satış gününden önceki dava tarihi olan 09/01/2020 tarihinde haberdar olduklarının kabulü gerekir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet olunanın süresinde satış isteyip avans yatırmadığından haczinin düştüğünü, müvekkilinin ihtiyati haciz tarihinin şikayetçinin haciz tarihinden önce olduğunu, ihtiyati haczin sırasının korunacağını ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayet olunanın 20.04.2017 tarihli talebinin kıymet takdiri yapılmasına yönelik olduğu, açıkça satış talep etmediği, bu nedenle haczinin düşmüş olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurularak şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline; karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2021 NUMARASI : 2021/407 ESAS - 2021/609 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlulardan T3 adına kayıtlı hacizli taşınmazların satışı işlemlerine başlandığını, iki taşınmazın satışı için 27.07.2007 tarihine satış günü verildiğini, borçluların satış gününü öğrenmelerinden sonra İstanbul Anadolu 25....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.02.2018 tarihli ve 2016/4 Esas, 2018/1 Karar sayılı kararında, İİK’nın 106. maddesinde öngörülen süreler içinde satış istemiş olması halinde icra müdürlüğünce sebep gösterilecek satış talebinin reddi ile satış yapılmaması kararının aleyhine icra mahkemesine şikayet yolunca başvurulmamış olması haczin düşmesini gerektiğini belirtilmiştir. Somut olayda şikayetçinin ihtiyati haczinin 29.06.2013 tarihinde kesinleştiği ve süresinde satış talebinde bulunarak satış avansının yatırıldığı halde satış yapılmaması ve icra müdürlüğünce satış talebinin reddedilmiş olması nedeniyle şikayetçi haczinin düştüğü gerekçe gösterilerek sıra cetveli düzenlenmiştir....
Şikayet olunan vekili, dava dışı borçlu aleyhine yapılan 2005/2292 sayılı icra dosyasında takibin kesinleşmesi üzerine süresi içinde satış istendiğini ve satış avansının yatırıldığını, 2005/2488 sayılı icra dosyasında ise satış aşamasında dosya borcunun yatırıldığını, haciz fekki taleplerinin bulunmamasına rağmen icra müdürlüğünün re’sen yazı yazarak haczin kaldırılmasını istediğini, ancak borcun eksik hesaplandığının anlaşılması üzerine fek yazısının geçersiz olduğuna ilişkin yazının tapuya aynı gün verildiğini ve düzeltme yapıldığını, haczin düşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İcra mahkemesince, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, şikayet olunanın ... 5....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2020 NUMARASI : 2017/1323 ESAS - 2020/775 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu Latmar Shipping and Trading S.A. aleyhine yürütülen takip sonucunda borçlu adına kayıtlı Latmar isimli geminin 11/09/2015 tarihinde yapılan ihalede 11.654.000- TL bedelle ihale edildiğini, icra müdürlüğünce Türk Ticaret Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca sıra cetveli hazırlandığını, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan satış masrafı olarak belirlenen 26.459,60- TL tutarındaki miktarın alacaklı vekiline ödendiğini, tellaliye ücreti ve bu satış masrafının düşülmesinin ardından geminin...
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaza 21/07/2020 tarihinde haciz konulmuş olup, kararda belirtildiği üzere, 25/06/2021 tarihinde konulan bir haczin bulunmadığını, bu kapsamda müdürlük kararının hukuka uygun olmadığının açıkça anlaşıldığını, mahkemece, duruşma açılması kararından dönülerek dosya üzerinden karar verilmesinin de usulen doğru olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Şikayet, memur işleminin iptali ve hacizlerin İİK. 'nun 106- 110....
-K A R A R- Şikayetçiler vekili, sıra cetvelinde ilk sırada yer alan şikayet olunanın dava dışı borçlunun taşınmazı ve aracı üzerine koymuş olduğu haciz neticesinde satılarak paraya çevrilmesini talep ettiğini, icra müdürlüğü tarafından şartlar oluşmadığından satış talebinin reddine karar verildiğini, satış talep edilebilmesi için öncelikle kıymet taktiri yapılması gerektiğini, red talebine karşı şikayet olunan tarafından şikayet yoluna gidilmediği ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek geçerli bir satış talebi olmadığından sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, yasaya uygun olarak 2 yıl içerisinde satış talebinde bulunduğunu ve satış avansını depo ettiğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir....