Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/985 Esas sayılı dosyası ile aynı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptali için dava açıldığını, 05.12.2008 tarihinde şikayet konusu taşınmazın ihtiyaten haczine karar verildiğini ve bu şikayetin 18.12.2012 tarihinde kabul edildiğini ve şikayet olunanın ihtiyati haczinin de bu tarihte kesin hacze dönüştüğünü, taşınmazın satışından elde edilen paranın tamamının kendi ihtiyati hacizlerin daha önce kesin hacze dönüşmesi nedeniyle kendilerine ödenmesi gerektiğini, şikayet olunanın takibinde İİK'nın 100. maddesinde aranmış koşullar sağlanmadığından şikayet olunanın garameten pay ayrılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2009/10912 Esas sayılı dosyasında tanzim edilen sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir." Şikayet olunan ... Yönetim A.Ş ve ... Yönetim A.Ş. (... Yönetim A.Ş.) vekilleri; şikayetin reddini istemişlerdir....
a ilk olarak 21.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından yasal süre içinde icra mahkemesine başvurularak ilamlı takip yapılmasının koşullarının oluşmadığı iddiasıyla icra emrinin iptali talep edilmiş, icra mahkemesince şikayet hususunda henüz bir karar verilmeden borçlu vekiline 22.10.2013 tarihinde ikinci kez icra emri tebliğ edilmiş, borçlunun bu ikinci icra emrinin iptali talebiyle 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet 7 günlük yasal sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Borçlu adına tebliğ edilmiş bir icra emri varken, bu icra emri iptal edilmeden yenisi çıkarılamaz. Bu husustaki şikayet bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklı şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre aşımından reddi isabetsizdir....
Kararı, şikayet olunan şirket vekili ile katılma yoluyla şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Mahkemece, şikayet olunan şirketin 2013/348 Esas sayılı dosyasındaki haczi değerlendirilerek karar verilmiş ise de, diğer şikayet olunan ...'ın icra dosyası olan 2002/836 Esas dosyasındaki haczin düştüğüne ilişkin şikayetçi itirazı değerlendirilmemiştir. Şikayet üzerine icra mahkemesince sıra cetvelinin iptali sonrası yeni sıra cetvelinin hangi esaslara göre düzenleneceği belirlenmelidir. Somut olayda ... Bankası tarafından şikayet olunanların haczinin düştüğünden bahsedildiği halde yukarıda da belirtildiği şekilde ...'...
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayetin sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 19.10.2015 günlü ve 2015/5594 Esas, 2015/6668 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, müvekkilinin başlattığı ... takibine yönelik açmış olduğu itirazın iptali davasının, dava tarihinin 10.01.2011 olması sebebiyle İİK'nın 100/2. maddesi uyarınca şikayet olunan alacaklı ile birlikte hacze iştirak koşullarının oluştuğunu ileri sürerek 22.11.2013 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmıştır....
- K A R A R - Şikayet eden vekili 11.08.2000 tarihinde yapılan ilamsız icra takibine istinaden açılan tasarrufun iptali davasında 23.08.2000 tarihinde kooperatif hissesi hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, söz konusu hissenin ferdileşmesinden sonra tapu kaydına 22.03.2004 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu belirterek şikayet edilen 05.02.2003 tarihli kesin hacze garameten iştirak ettirilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, takip tarihinin ve kesin haciz tarihinin şikayet edeninkinden önce olması nedeniyle şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayet edenin 23.08.2000 tarihinde koydurduğu ihtiyati haciz (tedbir) kesinleşmeden şikayet edenin kesin haciz koydurması nedeniyle satış bedelinin her iki taraf arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmiştir. Şikayet edilen vekili kararı temyiz etmiştir....
. - K A R A R - Asıl dosyada şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde ilk iki sırada yer alan şikayet olunanların hacizlerinin tasarrufun iptali davası yargılaması sırasında konulan ihtiyati tedbir mahiyetinde olduğunu, sonraki tarihli hacizlerinin ise yasal süresinde satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansı yatırılmadığı için düştüğünü, şikayet olunan ...’ın dosyasında kendisi adına verilmiş bir vekaletname bulunmadığını bu anlamda takibinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen dosyada şikayetçi vekili, şikayet olunan ...’ın borçlu aleyhine kambiyo takibi yaptıktan sonra tasarrufun iptali davasından aldığı kısa kararla bu kez ilamlı takip yaptığını, bu takibin geçersiz olduğunu, şikayet olunan Burhan’ın haczinin süresinde satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansı yatırılmadığı için düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emrinde yasaya aykırı şekilde “borcunuzu öderseniz” ibaresinin yer aldığı ve avukatlık ücretinin fazla hesaplanması nedeniyle iptali istemi olup, mahkemece, şikayet konusu yapılmadığı halde, örnek 7 ödeme emri düzenlenmesi gerekçesiyle ödeme emrinin iptal edildiği görülmektedir....
-K A R A R- Şikayetçi, şikayet dışı borçluya ait gayrimenkulünün haczedilip satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ... Ltd. Şti nin haczinin daha sonra olmasına rağmen kendisinden önceki sıraya alındığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, satışı yapılan taşınmazla ilgili olarak ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde tasarrufun iptali davası açtıklarını ve müvekkilleri lehine tasarrufun iptaline karar verildiğini, tasarrufun iptali davası sırasında konulan ihtiyati haczin tarihi daha sonra olsa bile davayı kazanan alacaklının alacağı, sonraki malikin haciz koydurmuş alacaklılarından daha önce ödeneceğini savunarak şikayetin reddini istemiştir....
Somut olayda, dayanak ilam incelendiğinde; dava konusu gemi üzerinde kanuni rehin hakkını doğuran olay 2009 yılında gerçekleşmiş olup yukarıdaki düzenleme gereğince dava konusu olaya uygulanacak hükümler Mülga 6762 sayılı TTK’ya tabidir, 6102 sayılı TTK’nun 1379. maddesinin şikayet konusu takip dosyası hakkında uygulanması mümkün olmayıp, dayanak ilamdaki asıl dosyadaki talepler yönünden şikayet konusu takibin iptali yerinde değildir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nin şikayet konusu takibin mükerrerliğine ve dayanak ilamda birleşen dosya yönünden kanuni rehin hakkının tanınması ve tespitine ilişkin hüküm kurulmadığı yönündeki gerekçesi yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayet konusu takibin sadece dayanak ilamdaki birleşen dosyada hüküm altına alınan asıl alacak ve fer’ilerine ilişkin kısmının iptali gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelinin iptali isteminin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde şikayet olunan vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir....