Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2022 NUMARASI : 2022/229 2022/559 DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Bursa 17....

ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, şikâyetçiye ait mesken niteliğindeki haline münasip Gaziantep İli Şahinbey İlçesi Karataş Mahallesi 6721 ada 9 parsel sayılı yer üzerindeki Meltem Sitesi G/Blok 18 bağımsız bölüm sayılı taşınmazının haczedildiğini, yasa gereği borçlunun haline münasip evinin haczinin mümkün olmadığını, başka bir evinin bulunmadığını belirterek haczedilmezlik şikâyetinin kabulü ile şikâyet konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    Şikayet dilekçesinde meskeniyet şikayetinden söz edilmesi, HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, İİK'nun 82/1-12. bendinde yer bulan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayetinin yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkının bulunmadığı da nazara alınarak, talebin haczin kaldırılması şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira, şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 07/04/2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkı vardır....

      Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayete konu taşınmazın haczedildiğine ilişkin olarak borçluya tebliğ edilen 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği 103 davetiyesi tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabi olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....

        İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve yargılama sırasında da halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....

        Ayrıca borçlu evini ipotek ettirmiş ise meskeniyet iddiasında bulunamaz. Bu durumda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden feragat ettiğinin kabulü gerekir. Ancak bir kimsenin esnaf kredi için aldığı borç para geçimini sağlamaktan kaynaklandığı için bu borca ilişkin kurulan ipotek zorunlu ipotek kapsamında olduğundan haczedilemezlik şikayetinin ileri sürülmesine engel teşkil etmez. Şikayet konusu meskenin tapu kaydının incelenmesinde; Zile İlçesi Zincirlisüfla Mahallesi Celep Pınarı Mevkiinde bulunan 863 ada 53 parsel sayılı, iki katlı betonarme bina ve arsası vasıflı, henüz kat irtifakı tesisi yapılmayan ve şikayetçi adına 1/2 hisse ile kayıtlı ve 26/02/2015 tesis tarihli, 1097 yevmiye numaralı Türkiye Halk Bankası A.Ş. Lehine ipotek tesisli olduğu anlaşılmıştır....

        Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde, iddia, pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir. Bir başka deyişle, İİK'nun 82. maddesi hükmüne göre haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin payına isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi icap eder ( Yargıtay 12. HD'nin 08.04.2021 tarihli, 2020/8911 E, 2021/4279 K. sayılı içtihadı). İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan evden maksat, yerel geleneklere yani mahalli örf ve adete göre mesken (konut) olarak kullanılmaya elverişli yerlerdir....

        Kat 5 nolu bağımsız bölüm ile Bursa İli, Mustafakemalpaşa İlçesi, Hamidiye Mh., 379 ada, 3 nolu parsel, Bodrum Kat 9 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır. Yine, dosya kapsamına göre, davalı tarafın, talimat dosyasında yapılan kıymet takdiri keşfi ile ilgili olarak iddiaları mevcut olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince, talimat dosyası getirtilmeden karar verilmesi de doğru değildir....

        Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Aynı şekilde İstanbul 10 İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/728 esas sayılı dosyasında da görülen meskeniyet şikayeti tarafları ve takip dosyası ve haciz farklı olup her ne kadar aynı taşınmazdaki haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete binaen verilen farklı bir rapor mevcut ise de, şikayete konu alının haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmayıp yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından ve bu hak kullanılmadığından davanın esasına girilerek yapılan yargılama ile sonuca gidilmesi isabetlidir....

        Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, haciz anındaki sosyal durumuna, borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki aile terimi geniş anlamda olup borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü olduğu kişileri de kapsar. İcra mahkemesince borçlunun ailesiyle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra haczedilen yerin değeri bundan fazla olduğu takdirde satılmasına karar verilerek, satış bedelinden borçlunun haline münasip meskeni için gerekli olan miktar borçluya bırakıldıktan sonra kalanı hak sahiplerine ödenebilir....

        UYAP Entegrasyonu