WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz işlemine ilişkin 103 davetiyesinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde başvuruda bulunması karşısında, başvurunun meskeniyet iddiası olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira, taşınmaz üzerine yeniden konulan her haciz ayrı bir şikayet hakkı sağlar. Taşınmazın tapu kaydında arsa niteliğinde olması da sonuca etkili değildir. Taşınmazın fiili durumunun keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerekir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (Meskeniyet İddiası) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu, aleyhine başlatılan takip nedeniyle, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu, şikayet konusu taşınmazın borçlunun haline münasip olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....

    İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    GEREKÇE:Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından icra mahkemesine başvurularak 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek meskeniyet şikayetinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince, 103 davetiyesi tebliğ işleminin iptaline, meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayete konu Mersin 7. İcra Dairesi'nin 2017/8348 E. Sayılı dosyasında alacaklı vekili 27.09.2022 havale tarihli dilekçe ile kambiyo takibinde yeniden takip başlatma ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile yapılan takipten vazgeçtiklerini bildirmiş olup aynı tarihte vazgeçme harcını yatırmıştır. 28.09.2022 tarihinde de haciz kaldırılmıştır. Bu durumda haciz ortadan kalktığından şikayet konusuz kalmıştır. HMK.'nun 331/1. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sorumlu olan tarafın belirlenmesi için şikayet tarihi itibarıyla haklılık durumunun tespiti gerekir....

    Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/1- 12. Bendi uyarınca kaldırılması (meskeniyet iddiası) istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....

      Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Somut olayda, davacı borçlu vekili tarafından satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği ileri sürülmemiştir. Borçlunun muhammen değerin eksik belirlendiğine yönelik iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluya satış ilanı 08.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde, satış ilanının tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez (Yargıtay 12....

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; haczedilen taşınmazın murisinden intikal ettiğini ve bu suretle mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyete tabi olduğunu, borçlunun taşınmazdaki hissesinin 1/6 olup buranın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, tapunun 33 parselinde kayıtlı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ikamet etmediği taşınmazda meskeniyet iddiasında bulunamayacağını ve taşınmazda 1/6 oranında hisse sahibi olması nedeniyle tek başına meskeniyet şikayetini ileri süremeyeceğini belirterek, şikayetin reddini istemiştir. III....

        Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dairemizin 16.4.2019 tarih ve 2018/6810 E. - 2019/6436 K. sayılı bozma ilamında da bu hususa değinilmiştir. Somut olayda, şikayet konusu yerin tapu kaydında buranın İzzet Paşa adına kayıtlı olup şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkının bulunmadığı, bu suretle borçluya ait enkaz niteliğinde menkul olduğu anlaşılmıştır....

          Somut olayda, borçlu olan davalı tarafından icra dosyasından konulan hacze ilişkin olarak, meskeniyet iddiası ile haczedilemezlik şikayetinde bulunulduğundan, söz konusu şikayet başvurusunun neticesi de davacının dava açma hakkını etkileyeceğinden, neticesinin beklenilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 26.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu